MODA

Özel Röportaj: Philippine Leroy-Beaulieu ile Sylvie Analizi

“Emily in Paris”in en Fransız’ı kimdi diye sorsanız cevabımızın Sylvie olması kaçınılmaz. L’Officiel Türkiye Genel Yayın Direktörü İnan Kırdemir, karaktere hayat veren Philippine Leroy-Beaulieu bir araya gelerek dizi boyunca geçirdikleri dönüşüme odaklandı.

6 lamp table lamp adult female person woman cat mobile phone ring dress

Aslında, izleyicilerin çoğu ve ben de dahil olmak üzere, Sylvie karakterinin senin gerçek hayattaki karakterine oldukça benzediğini düşünüyoruz. Bu ne kadar doğru sence?

Belki enerjiden dolayı doğru olabilir. Belki de sahip olduğum mizah anlayışından ya da düşündüğüm şeyler hakkında dürüst olmaktan kaynaklanıyordur. Ama geri kalan kısımlarda çok da benzer değiliz.

Peki, Sylvie'yi canlandırırken ilham aldığın gerçek hayattan figürler veya roller var mı?

Aslında, birinci sezondan önce çok fazla Bette Davis filmleri izliyordum ve o gerçekten büyük bir ilham kaynağı oldu. Bence Bette Davis'in içinde çok kuru bir şey var ve aynı zamanda bir kırılganlık; bu hoşuma gitti.

Serinin dördüncü sezonunu izlerken Sylvie'nin Roma'da Paris'tekinden daha tutkulu olduğunu hissettim. Bu şehirle mi ilgili yoksa yeni bir aşk hikayesinin kıvılcımı mı?

Sylvie'nin geçmişte Roma'yı deneyimlediğini öğrenmiştik ve kültür değişikliğinin yanı sıra bunun da çok etkisi var. Ama o dönüşüm geçiriyor. İkinci sezonda kendisinin söylediği gibi; farklı diller konuştuğunda farklı bir kişiye evriliyorsun çünkü yeni bir dil öğrenirken aynı zamanda o dili de içselleştiriyorsun, ki bu da bir kültür, bir yaşam vizyonu anlamına geliyor. Yani, evet, değişiyorsun.

“Gülmeyi bırak yoksa insanlar seni aptal sanır.” - Sylvie Grateau

4 adult female person woman clothing coat fashion fur face head
10 couch dress evening dress formal wear adult female person woman wood face
handrail adult female person woman male man railing head face
dress evening dress formal wear fashion adult female person woman shoe high heel
Fotoğraf Kredisi: Netflix

Moda tarafına baktığımızda, Sylvie'nin görünümleri, Fransız kadınlarının nasıl giyinmesi gerektiğinin nihai referansı haline geldi. Bu seni nasıl hissettiriyor? Açıkçası sırf giydiğin kıyafetlerle bile birini yok edebilecek güç ve kudrete sahipmişsin gibi duruyor...

Bu, kostüm tasarımcısının eseri! Sylvie'yi kendi kimliğine sahip gerçek bir kaptan gibi göstermeye çok çalıştı. Her zaman kıyafetleri sevmişimdir çünkü moda sektöründe çalışan bir anne tarafından yetiştirildim. Ama bu sevgim moda veya trendlerle ilgili değil. Bu, seni neyin iyi hissettirdiği ve kıyafetlerin, onları giydiğinde ne anlatmak istediğiyle ilgili. Onlar dünyaya bir izlenim veriyor ve ben de kıyafetlerin bu yönünü seviyorum. Ama gündelik hayatımda kot pantolon ve tişört giyiyorum.

Sylvie karakteri, dünya çapında güç veren bir kadın ve gerçekten '50, yeni 30' diyebileceğimiz bir örnek. Bu karakter kişisel hayatında bir şeyleri değiştirdi mi?

Kişisel olarak bilmiyorum ama profesyonel anlamda kesinlikle evet! Hatta aslında, kişisel olarak da evet. Çünkü oynadığınız karakterler size bir şeyler öğretir ve o karakterin ne olduğuna doğru ilerlerken kendiniz hakkında da bir şeyler keşfedersiniz. Yani, evet, karakterle değişiyorsunuz ama size ne kadar ve nasıl değiştiğimi tam olarak söyleyemem sanırım. Bence bunu diğer insanlar benden daha iyi biliyordur. Ama evet, belki biraz daha fazla özgüven eklenmiş olabilir, ama bu da dizinin başarısından kaynaklanıyor.

Sylvie'nin en sevdiğin repliği nedir?

“Gülmeyi bırak yoksa insanlar seni aptal sanır.” Birinci sezonda geçen bir replik, bu repliği çok seviyorum. Çok Fransız bir replik.

Röportaj: İnan Kırdemir

Çeviri: Cansu Karakuş

Tags

Tavsiye edilen içerikler