LIFESTYLE

Arkadaşlarımızı da ilişkimizi seçtiğimiz gibi mi seçiyoruz?

Muhtemel. Arkadaşları ile partnerleriyle olduğuna göre daha çok quality-time geçirenler burada mı? 

head person face happy laughing adult female woman

Sex and the City’de Mr. Big’in söylediği belki de tek doğru söz kızların arkadaşlığı için değil miydi: “Onun gerçek hayatının aşkı sizlersiniz. Bir erkek dördüncü olduğu için şanslıdır.” Evet, arkadaş seçimlerimiz hayatımızda bu kadar önemli. Yaş aldıkça arkadaşlık kurmanın flört etmeye çok benzediğini daha çok fark ediyoruz. Potansiyel arkadaşımızla tanışıyoruz, beraber bir kahve içmeye gidiyoruz ve ne kadar uyumlandığımızı anlamaya çalışıyoruz. Karşıdaki kişi dört dörtlük dahi olsa enerjimiz tutmayınca olmuyor. Araştırmalar dahi iyi arkadaşlıkların bilişsel sağlık ve neşeli bir yaşam için zorunlu olduğunu gösteriyorsa neden onları partnerimizi seçtiğimiz kadar dikkatli seçmeyelim?

Evet, romantik birliktelikler daha nihai - teoride sonsuz sayıda arkadaşımız olabilir, ancak yalnızca bir (tamam, tercihinize bağlı olarak belki birkaç tane daha) romantik partnerimiz olur, dolayısıyla konu sevgililik olunca ince eleyip sık dokuruz. Fakat çok sayıda tanıdık-arkadaşa sahip olsak da sevgi dolu, içten, samimi dostluklarımız bir elin parmaklarını geçmiyor. O zaman insanları yakın çevrenize alırken göz önünde bulundurmamız gereken unsurlara bakalım.

Onlarla vakit geçirdikten sonra kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Henüz buluşmadayken belki hissedemeyebilirsiniz ama bazı arkadaşlarımızla görüştükten, uzun bir sohbetten sonra gelen bunalma ve tükenmişlik hissini bilirsiniz. Yargılanmış olmak, kendimizi ifade edememek, kısıtlanmak dostluklarda en sevmediğimiz şeylerdir. Sonuçta dostluklar karşı tarafın bizi absorbe etme yeri değildir. İç enerjimizi düşürmeyecek, aksine ışığımızı daha da partlatacak dostluklar seçin.

Onlarla farklı ortamlarda vakit geçirebiliyor musunuz?

Kendinizi bu kişiyle sadece partilere veya eventlere giderken buluyor ve onunla koltukta bir film gecesi veya parkta sakin bir piknik hayal edemiyor musunuz? Bazı arkadaşlar tek bir alanla sınırlıdır - bazıları parti arkadaşlarınızdır; bazıları sadece sessiz geceler içindir... ve bu sorun değildir. Ancak en iyi arkadaşlar sizinle her zaman her yerde vakit geçirilebilir.

Birbirinizin gelişimini destekliyor musunuz, yoksa rekabet mi ediyorsunuz?

Kalıcı arkadaşlıklar karşılıklı saygıyla dolu ilişkilerdir. Eğer birisi sizi küçümsüyor veya başarılarınızı sizinle birlikte kutlamak yerine onlarla rekabet etmeye çalışıyorsa, bir sorununuz var demektir. Rekabet sadece birbirimizi motive edeceğimiz noktaya kadar olabilir. Fakat işin içerisine kıskançlık da giriyorsa işler karışır.

Arkadaşlıkta kendiniz olabiliyor musunuz?

Kendinizi birini memnun etmek için şekil değiştirirken buluyorsanız, ya o kişi sizi olduğunuz gibi kabul etmiyordur ya da siz kendiniz gibi olmanın dostluğunuza zarar vereceğini düşünüyorsunuzdur. Peki bu sevgi nasıl sürdürülebilir olur? Asıl personamızı, düşüncelerimizi, karakterimizi nasıl saklayabiliriz? İşin özü saklayamayız. Yol yakınken dönmekte fayda var. Nitekim karakterimizi saklarken kendimizden ödün vermek en kötüsü. 

Görseller: @kyliejenner

Tavsiye edilen içerikler