Emily in Paris’in dördüncü sezonu hakkında bilmeniz gerekenler
Emily in Paris'in dördüncü sezonu hakkında bilmeniz gereken her şey.
Emily Cooper’ın aşıklar şehri Paris’e dönüşünü ne zamandır bekliyorduk. Nitekim Emily in Paris damağımızda öyle bir tat bıraktı ki hepimizin adeta guilty pleasure’ı haline geldi. Zaten ne zamandır hayranlık duyduğumuz fakat kısa periyotlar dışında tadına varma imkanına çok da varamadığımız bir şehir, şehrin ona getireceği zorluklardan habersiz Amerikalı bir kız ve onun arap saçına dönmüş aşk hayatı. Bir romantik komediden daha ne isteyebiliriz ki!
Lily Collins'in Fransa'nın First Lady'si Brigitte Macron'la birlikte çekim yaparken görülmesi, maksimalist ve abartılı renkli kıyafetleri ile bize “Amerikalı Parizyen” kavramının ne demek olduğunu öğreten Emily Cooper’ın nihayet Champ Elysee’ye inişinin ilk müjdesi gibiydi. Dizinin dördüncü sezon çalışmaları hız kesmeden devam ediyor.
Emily Cooper’ın stilini maksimalist olarak tanımlarken sözümüzün arkasındaydık. Dizinin Sylvie veya Camille gibi karakterleri parizyen bir estetiği zaten oturtmuş ve içinde sindirmişti. Dolayısıyla çok daha sürdürebilir bir gardırobun ve zamansız bir stilin peşindelerdi. Cooper ise Paris’e yeni gelmenin yarattığı heyecan ve telaşı ile tarzını biraz daha “arayan” bir pozisyondaydı. Karakterin kendini kanıtlama ve iş yerinde yükselme çabası dolayısı ile daha görünür olma ve bunu yaparken kıyafetlerini de aracı olarak kullanma motivasyonunu anlayabiliyoruz. Fakat Emily Cooper üç sezon boyunca büyük bir karakter değişimi geçirdi ve tabiri caiz “büyüdü”. Onun duygusal bu gelişimi tabiki stil yolculuğunu da etkiledi.
Emily in Paris’ten setinden gelen son resimlerde Emily Cooper rolündeki Lily Collins kahverenginin tonlarından oluşan tek renkli bir takımda panço tarzı bir pelerin, bordo deri ceket, klasik kesim bir bere ve Tod’s’un mokasen ayakkabıları ile koyu kahverengi trençkotunu birleştirdi. Emily'nin gelişen stiline yaklaşımını anlatan kostüm tasarımcısı Marilyn Fittousi, “Emily’nin yeni sezon kıyafetleri size çekici gelmeyebilir fakat kesinlikle kimseyi kayıtsız bırakamaz. Emily'nin yeni stilinin eski sezonlara oranla daha Fransız olması onun kökten değiştiği ve kişiliğinin artık eskisi gibi olmadığı anlamına gelmiyor. Emily belli bir Paris kodunu kabul etmiş olabilir ama biz onun eklektik, renkli ve şaşalı tarzına sadık kalacağız.”
Emily in Paris’in yeni sezonunun yayın tarihi ile alakalı görünürde herhangi bir gelişme olmasa da diziye olan iştahamızı arttıran yegâne unsurlardan biri olan ana karakterin stil yolcuğu ile alakalı tüyolar almak heyecan verici!