Yeme-içme: Nobo Bomonti

Ayurvedik beslenme türünü benimseyerek Nobo’ya imza attınız. Nobo’nun oluşum hikayesinden bahsedebilir misiniz?

Türkiye'de bir Ayurveda restoranı açmayı ve insanlara yiyecekleri sağlıkla ilgili öğretmeyi hep hayal ettim. Dolayısıyla Advayta Yoga'nın genel konseptinin bir parçası olan bir restorana ve kafeye ihtiyacı olduğunu görünce, üç kadın olarak Yeliz, Sena ve ben Perma kültür ve sıfır atık ilkelerine dayanan organik, sürdürülebilir bir Ayurveda yemekleri sunma vizyonunu hayata geçirmek için bir araya geldik.

Bu restoranı farklı kılan nedir?

Nobo, diğer restoranlardan çok farklı. Öncelikle Ayurveda bileşeni: anayasa ve günlük ihtiyaçlarına göre Nobo'da kendi kaseni oluşturabilirsin. Menümüz mevsimsel olarak değişir ve her zaman belirli bir mevsimde vücudu en iyi dengede tutan şeyleri sunar. İkincisi, küçük organik çiftçilerle çalışıyoruz ve permakültür ilkelerini izlemeye çalışıyoruz, aynı zamanda sıfır atık olarak da ilerliyoruz. Kompostluyoruz ve paket plastik veya kâğıt kaplar vermiyoruz.

Bildiğim kadarıyla sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da ilk sürdürülebilir duruşa sahip organik ayurvedik restoranı değil mi?

Evet, Nobo perma kültür ve sıfır atık ilkelerine dayanan, dünyanın ilk, bitki bazlı Ayurveda restoranı.

Bu tip bir restoran açmanın en zor yanı hiç şüphesiz ayurvedik beslenmeye uygun hem besin hem de malzemeleri temin etmek olsa gerek. Zorlandınız mı?

Tabii ki. Özellikle Türkiye'de bazı malzemelerin yerel, sürdürülebilir veya organik bir şekilde elde edilmesi kolay değildir. Doğru çiftçiler ve üreticilerle çok fazla araştırma yaptık ve bağlantı kurduk.

Nobo’nun konseptinde herkes kendi ihtiyacına göre bowl’unu oluşturabiliyor. Siz seçim yaparken rehberlik yapıyor musunuz?

Tabii ki. Mutfak personelimiz Ayurveda sistemine göre eğitilmiştir, böylece temel anayasal ve mevsimsel önerilerde bulunabilirler.

Bowl konsepti Türkiye’de epey rağbet görüyor. Ancak bazen yanlış uygulanabiliyor. Sizce ideal bir bowl nelerden oluşmalı?

Kesinlikle haklısın. Her şeyden önce, sonbahar ve kış aylarında çiğ yiyecekleri en aza indirmelisiniz, bu yüzden ton balığı veya yumurta gibi soğuk proteinlerin yanı sıra bol miktarda çiğ salata ve çiğ sebzeler ile bir kase yapmak, sindirim sistemi için bir kabustur. Soğuk meyve pürelerini fındık ezmesi vb. İle karıştıran ham yüzlü kaseler hakkındaki bu çılgınlık, aynı zamanda sindirim sistemi için de uygun değildir. Kışın, sıcak kavrulmuş sıcak sebzeler veya mercimek yahnisi ve uygun baharatlarla karıştırılmış, kahverengi pirinç veya kinoa gibi pişmiş tam tahıllarla daha iyi yaparsınız. Veya besleyici yulaf ve tarçın, zencefil ve kakule gibi ılık baharatlar içeren ılık bir Ayurveda kahvaltı tabağı öneriyorum.

Bu yaşam ve beslenme biçimini öğrenmek isteyen insanlar için bir eğitim programınız var mı?

Evet tabii ki. Şimdi beşinci yıl için, Ayurveda prensipleri, felsefesi ve beslenme konularında 200 saatlik bir Ayurveda eğitimi veriyorum. Bir sonraki 30 Ocak 2020'de Advayta Yoga Bomonti'de başlayacak. Hala birkaç açık nokta olduğuna inanıyorum. Ayrıca 13 Aralık Cuma günü Ayurveda ile Kışa Güçlü ve Sağlıklı bir Bağışıklık konusu ile (19.30-21-30) Cuma günü Advayta Konusuyor serimizin bir parçası olarak ücretsiz konuşma yapıyorum. Güçlü ve sağlıklı bir kış mevsimi için hazırlanma konusunda bazı faydalı ipuçlarını paylaşacağım.

Fotoğraflar: Özkan Önal