Lezzetli değişimler
Geleceğin yükselişe geçecek yaşam tarzlarını merak ediyorsanız, size verebilecek tek bir yanıtımız var: Doğaya ve bedenine saygılı olmak. Evet, bu kadar basit. Dijital detokslarımız, doğaya saygılı tasarımları tercih etmemiz, fit olmaktan ziyade sağlıklı bir vücut için spor yapmamız, meditasyon, yoga ve çeşitli ritüellerle ruhumuzu arındırma çabalarımızın hepsi bu trendin bir parçası. Ancak içlerinden belki de en önemlisi, beslenme alışkanlıklarımız. Yoğun şehir hayatı bize fast food tarzını benimsetmeye çalışsa da -ki başarılı olduğu zamanlar oldu, maalesef- hepimiz sağlıklı beslenmeye dikkat ediyoruz. “Onu yemeli miyim? Benim için gerçekten yararlı mı; sağlıklı olmak için neler yapmalıyım?” sorularını sorup, neredeyse her gün yeni bir trendi Google’lıyoruz. Sosyal medyada #clean eat, #vegan food #healthy food gibi etiketlerin popülerliğini de göz önünde bulundurarak, son zamanlarda en “cool” kavramın sağlıklı olmak olduğunu söyleyebiliriz.
Hepimiz her zamankinden daha fazla kendimizi önemsiyor, yiyeceklerimizin nereden geldiğini bilmek istiyoruz. Doğa bize et, süt ve çeşitli sebzeleri sunarak cömertçe davransa da bu temel besin gruplarının alternatiflerini bularak beslenmek de mümkün. İster kendi beden sağlığınız için ister doğaya ve çevreye saygılı bir beslenme tarzını benimsemek için; süt, et veya şekerden uzak durmak isteyebilirsiniz. Üstelik hayatınızı bu şekilde devam ettirmek tahmin edildiği kadar zor değil. Her birini karşılayacak besinlerle lezzetli, sağlıklı ve iştah açıcı yiyeceklere kavuşabilirsiniz!
Öncelikle hatırlatmakta fayda var: Sevdiğiniz her şeyden vazgeçmek zorunda olduğunuzu hissetmek yerine, sevdiğiniz bir şeyi nasıl taklit edebileceğinizi ve bunu nasıl sağlıklı hale getireceğinize odaklanın. Böylece strese girmeden, büyük bir sorumluğun altında ezilmeden yaşam tarzınızı değiştirmeye başlayabilirsiniz. Uzmanlar bu konuda atılması gereken ilk adımın mutfaklarımızı dönüştürmek olduğunu söylüyor. Ayrıca süt, şeker ve et olmadan bir yaşam tarzı sağlamak için birçok alternatif mevcut. Tüketmediğiniz ya da tüketmek istemediğiniz her bir besinin aslında alternatifi bulunuyor.
Etsiz et ile tanışmaya hazırlanın
Kulağa biraz garip geldiğinin farkındayız ancak et yemeden benzer lezzete erişme şansına sahipsiniz. Et olmamasına karşın gıdaya et kokusu ve tadı veren maddeler ya da diğer bir deyişle alternatif et ürünlerine ilgi gün geçtikçe artıyor. Bu durum beraberinde birçok alternatif besini ve tarifi de beraberinde getirdi. Uzmanlar 2019 yılı itibariyle mutfakların daha etsiz olacağı görüşünde. Alternatiflerin sayısı ve çeşitliliği de bir hayli fazla. Etsiz bir yaşam tarzına geçmek isteyenlere birkaç küçük önerimiz var:
• Tofu, yulaf, kinoa gibi besinlere mutfağınızda daha fazla yer açın.
• Kıyma ya da sosis yerine fasulye, baklagil veya mercimek deneyin.
• Tavuk yerine patlıcan kullanmaya ne dersiniz?
• Mantarı doğru baharatlarla eşleştirirseniz lezzetli hamburgerlere elveda demek zorunda kalmayacaksınız.
• Avokado, koyu yapraklı yeşillikler ve brokoliyle dost olmanızda fayda var.
Bir yanda çikolatalı tatlılar, bir yandan yükselen tarçınlı kek kokuları derken havaların ısınmasıyla birlikte dondurmalı tatlılar da kapımızı çalıyor. Tüm iradenizle bu cezbedici tatlardan uzak durmayı başardınız. Harika! Ayrıca kahvenizden şekeri çıkardınız, paketli gıdalardan uzak duruyorsunuz; peki tüm bunlar yeterli mi? Araştırmalara göre bir yetişkin hayatı boyunca gerektiğinden çok daha fazla şeker tüketiyor. Bu nedenle ek şeker alımını sınırlamak hatta işi bir adım öteye götürüp şekeri hayatınızdan tamamen çıkarmak iyi bir fikir gibi. Yaşam tarzınızı değiştirmeye kararlıysanız, sizinle birkaç küçük sırrı paylaşabiliriz.
• Favori tatlınızı yemeyi bıraktınız ve ne yapacağınızı bilmiyorsunuz. Sakin olun, şeker alımınızı azaltmak; lif, vitamin ve mineral alımınızı artırmak için taze veya pişmiş meyveleri tercih edebilirsiniz.
• Şekersiz seçenekleri seçtiğinizden emin olmak için her zaman etiketi okuyun. Ayrıca yemeğinizi tatlandırmak için otlar ve baharatlardan yardım alın.
• Konserve sebzeler ve sebzeler de ilave şeker içerebilir. Etiketleri okumaya devam!
• Granola ve protein çubukları gibi sağlıklı atıştırmalıklar, çok fazla ilave şeker içerebilir. Bunlar yerine taze kuruyemiş ve meyvelere çantanızda yer açmalısınız.
Belki de en zor terk edilecek besin maddesi süt ve süt ürünleri olabilir. Bu beslenme tarzını benimseyecekseniz yoğurt, peynir, dondurma, kefir, süt ve birçok besinde bulunan peynir altı suyuna veda etmeniz gerekecek. Ne kadar büyük bir karar olduğunun farkındayız ancak, yalnız değilsiniz. Süt içermeyen bir diyet alerjik reaksiyonlarınızdan kaynaklı olabileceği gibi, vegan beslenenler için de zorunlu bir hal alabiliyor. Bunun yanı sıra akne, sindirim gibi konularda sorun yaşayanlar da süt ve türevlerini hayatlarından çıkarmaya çalışabiliyor. Üstelik sevdiğiniz bu lezzetlere veda etmek zorunda değilsiniz, yalnızca yerine koyabileceğiniz doğru alternatifleri bulmanız gerekiyor. Süt ürünlerini karşılayacak gıdalar bulma fikri çok zor gelse de, süt ürünlerinin besin değerlerine sahip birçok sağlıklı ve besleyici gıdanın mevcut olduğunu da hatırlatalım. İşinize yarayacak birkaç küçük ipucu bırakıyoruz.
• Gerekli proteini sağlamak için diyetinize kaju ve Brezilya fıstığı gibi fındık ekleyin.
• Hindistan cevizi yağı yeni kurtarıcınız olacak gibi. Çoğu yemeklerde tereyağ yerine kullanabilirsiniz. Soğukken sert olduğundan, ev yapımı tatlılar için de oldukça uygun. Ayrıca sütünün lezzeti sizi şaşırtacak!
• Süt ürünleri yerine kullanabileceğiniz gıdalardan biri de tofu. Tofuyu başka malzemelerle karıştırarak vegan peynirler yapabilirsiniz.
• Günlük diyetinize brokoli, lahana, karahindiba yeşillikleri ve ıspanak gibi yiyecekler eklemek; D vitamini, kalsiyum ve protein gibi vücudunuzun ihtiyaç duyduğu temel besin maddelerinin korunmasına yardımcı olabilir.
Not: Yaşam ve beslenme tarzınızda önemli değişiklikleri yapmadan önce bir doktora veya tıbbi uzmana danışmanız gerektiğini hatırlatalım.
Fotoğraflar: Getty Images Türkiye