Ahmet Berkman'dan 2020 spor trendleri
Sence spor alanında son on yıla damgasını vuran en büyük değişim ne oldu?
En büyük değişim ulaşılabilirlik oldu. Ekonomik gelişim ve dijitalleşme süreci ile birlikte spor alanında da sektörel anlamda ciddi bir büyüme gözlemledik. 2010’lara girerken büyük şehirlerde bile neredeyse bir elin parmağını geçmeyecek kadar stüdyo varken şu anda her kesime hitap edebilecek birçok farklı spor salonu ve konsepti ile karşılaşabiliyoruz. Bunun da temelinde, dijitalleşen dünyada insanların zevk ve taleplerinin daha hızlı ölçümlenerek karşılanabilmesi yatıyor.
Sağlıklı yaşama arzusu son zamanlarda gün geçtikçe artıyor. Bu artışın arkasındaki neden nedir? Spor konusunda insanların artık daha bilinçlendiğini düşünüyor musun?
Bunun en büyük sebebi aslında teknolojik gelişim ve sosyal medya diyebiliriz. İnsanların bilgiye erişimi eskisine göre çok daha yüksek ve özellikle kendi bedeni için en iyi sonuçları nasıl alabileceği kısmında ciddi mesai harcadığını düşünüyorum. Bu da ciddi bir bilinçlenme ve harekete geçme isteği duyuruyor. Bir de insanların artık hayatlarını ve gurur duydukları şeyleri paylaştıkları sosyal medya hesapları var. Bu da bence fitness alanındaki gelişim için çok ciddi bir faktör.
Birçok alanda olduğu gibi spor dünyasında da trendler oluşmaya başladı? Yöneleceğimiz spor dalına trend doğrultusunda mı yönelmek gerekir; ihtiyaca göre mi?
Önemli olan kendinize harekete geçmenin taahhütünü vermek. Sonrasında eğer sizi trend olan spor dalı daha hızlı harekete geçirecekse onunla ilerlemekte hiçbir sakınca yok diye düşünüyorum. Vücudunuza iyi gelen her şeyi trend olsun olmasın deneyimlemek bence en doğrusu. Bu süreci en hızlı hangi yol size yaratıyorsa o yolu izlemenizde hiçbir sakınca yok.
Dünyada tek spor türüne yönelik butik spor salonları her geçen gün artıyor. Ülkemizde de büyük spor salonlarından uzaklaşıldığını düşünüyor musun?
Bence henüz bu kaymayı gözlemleyeceğimiz bir pazar Türkiye’de oluşmadı. Nufusa oranlayacak olursak daha normal spor salonları için bile çok ciddi bir büyüme potansiyeli var. Ama tabi bu demek değil ki butik konseptlere ilgi yok. Türkiye’de her alanda çok ciddi bir büyüme potansiyeli var diye düşünüyorum. Butik stüdyoların hizmeti ve deneyimi farklılaştırdığı noktalarda ilgiyi üzerine çekebileceği tartışmasız. Burada hizmet kalitesi, ürün, içerik ve deneyimi detaylandırma çok çok önemli. Biz de butik bir stüdyoyuz ve ülke pazarında yer edinmek için büyük salonlarla rekabet ediyoruz. Demin bahsettiğim konulara önem vermezsek, kendimize bir yer edinmemiz neredeyse imkansız hale gelir.
“Dijital dönüşüm hardware ve software’in fItness alanında birleşmesi ile başladı. Peloton bisikleti stüdyoya canlı bağlayarak tüm olayı bambaşka bir yere taşıdı.”
Bisiklete binmek çok geleneksel bir alışkanlık. Spinning ise bu alışkanlığa yepyeni bir yön getirdi. Sence son on yılda bu alanda nasıl gelişmeler yaşandı? Peleton, SoulCycle çok konuşuluyor.
SoulCycle dünyada spin akımının tamamen değişmesinin öncüsüdür. Bugün bisiklete binmek ile bizim yaptığımız spinning’in neredeyse hiçbir alakası olmayacak kadar farklı iki konsept olduğunu söyleyebilirim. Soulcycle’a bu değişimin öncüsü olduğu için tüm fitness sektörünün teşekkür etmesi lazım. Hiçbir popülaritesi ve çekiciliği olmayan bir antrenman modelini bağımlılık haline getirmeyi başardılar. Biz de bu akımın bir sonucuyuz diyebilirim. Spinning içsel rahatlama, kişisel gelişim, terapi ve antrenmanın buluştuğu ender noktalardan biri. İnsanlar spor yapmanın dışında, kendilerini yeniden keşfetmeye, dertlerinden arınmaya ve en önemlisi başarabilme duygularını kendilerine hatırlatmaya geliyorlar. Süreç içindeki gelişimleri ve aldıkları sonuçlar da hak ettikleri standardları kendilerinin belirleyebileceğini onlara gösteriyor.
Dijital dönüşüm spor sektörünü nasıl etkiledi? Özellikle spinning uygulamalarını... 2020’li yıllara giriş yaparken önümüzdeki on yıllık süreçti sizce spor dünyasında bizleri neler bekliyor? En büyük challenge ne olacak?
Dijital dönüşüm hardware ve software’in fitness alanında birleşmesi ile başladı. Peloton bisikleti stüdyoya canlı bağlayarak tüm olayı bambaşka bir yere taşıdı. Aynı şekilde akıllı saatler telefon ve bunların içindeki fitness uygulamaları gibi hardware’ler spor aktiviteleri ile birleşerek sporun teknoloji ile birleşimini sağladı. Sosyal medyada da bu verilerin paylaşımı olayın ölçeklenme hızını katlanarak büyüttü diyebiliriz. Bana sorarsanız önümüzdeki dönem en büyük potansiyel VR ve AR kısmında olacak. İdol sporcularınız ile VR ortamında özel dersleri ya da tropik bir adada dünyanın her yerinden online bağlanan katılımcılar ile online grup dersleri yapabileceğiz. Heyecan verici olduğu kadar insanı korkutmuyor da değil açıkçası.