Beşinci element aşk
Maxx Royal Kemer şubesinin genel tasarım konsepti, evreni çevreleyen dört element göz önüne alınarak kurgulanmış.
Grand Boutique konseptiyle hizmet vermeye başlayan Maxx Royal Kemer’in tüm mimari kurgusu, evrenin dört ana elementi üzerinde yükseliyor. Projede kullanılan malzemelerden mobilya formlarına, restoran alanlarından açık alan peyzajına kadar her şey belirlenen konsept kurguya dahil. Konseptin ruhu tüm dış mimariyi de ele geçirmiş. Toros Dağları’nın hemen yamacındaki tesis bulunduğu araziyle o kadar uyum içinde ki, girişte güneşte ışıldayan devasa dağ keçisi heykeli olmasa bir otele geldiğinizi hissettirmiyor. Dış mimarinin doğaya uyumunun dışında, yeşillendirme çalışmaları yapılırken peyzaja aykırı hiçbir bitki de değerlendirmeye alınmamış. Dış cephede kullanılan ahşap doku iç mekandaki formlarda da devam ediyor. Üstelik daha gösterişli bir şekilde ancak fazla göze batmadan… Dışarıdaki ahşap renk ve dokunun devamına karşılık, iç mekanda çarpıcı ve iddialı renkler tercih edilmiş. Renkler cesur ama görüntü modern. Rahatsız etmiyor, aksine rahatlatıyor. İç mekan ile dış mekandaki renkler dışında tezatlık yok. Sade ve özenli formlarda kendini gösteren lüks kavramının vazgeçilmez bir parçası olarak; kumaş, doku, renk ve desen denklemi de çok iyi kurulmuş. Konsept kurgu, lüks ile doğanın birlikteliğiyle şekilleniyor. Mekan dekorasyonunda her detay birbiriyle bağlantılı. Tekstil desenlerinden odada solunan kokuya, hatta personel kıyafetlerine kadar her ayrıntı birbiriyle bağlantılı ve uyum içinde. A’la carte restoranların isimleri de bu kurgu dahilinde.
Tüm bunların bir sonucu olarak, Maxx Royal Kemer şubesi açıldığı günden beri herkesin dilinde. Üç ayrı koyda, 160 dönümlük bir alan üzerinde konumlanan otelde 74 tane bağımsız villa, 84 aile rezidans odası ve 285 suit oda bulunuyor. Klasik bir tanımlama olacak ancak mavi ile yeşilin buluştuğu bir dağ yamacına kurulu tesisteki açık havuzların kapladığı alan da çarpıcı. Otelin sırtını yasladığı yamaçta doğal yaşam alanları bulunan dağ keçileri de koruma altına alınmış. Hatta öğleden sonra tesis içine inen dağ keçileri misafirler tarafından beslendiği için neredeyse evcilleşmiş durumda. Otelin logosu da buradan ilhamla bir dağ keçisi. Tasarım Türk mimarlara ait. Dış cephe mimarisi Baraka Mimarlık’tan Abdurrahman Çekim tarafından projelendirilmiş. Genel konsepti ve iç mimari dekorasyonu ise Mahmut Anlar, GeoID ve GeoMetre ekibi tarafından üstlenilmiş. Tüm bu bahsi geçen isimler ve kurumlar, bulundukları coğrafyanın son derece baskın şartlarının farkındalığıyla projeyi kurgulamışlar. Özetle, “Doğa ile arazi şartları bozulmadan mimari proje nasıl hayata geçirilir?” sorusuna yanıt aranarak şekillenmiş her ayrıntı. Ayrıntı demişken, konseptten bahsetmek gerek özellikle: Otelin konsept hikayesi, evreni oluşturan dört element, yani hava, su, ateş ve topraktan doğmuş. Bu dört elementten ilhamla tasarımın temeli oluşturulmuş. Beşinci elementi merak ediyorsanız, onu da “aşk” olarak tanımlamışlar. Aşkın bu coğrafyadaki karşılığı olarak; güçlü ama bir o kadar da narin görünen dağ keçisini seçmişler.
Kişiye özel hizmet anlayışıyla öne çıkan otelin tüm bu kavramlarla şekillendirilmiş lüks algısı, klasik sınırlarının çok dışında, farklı ve özel bir konaklama deneyimi vadediyor.
Etsgroup ile Maxx Royal Kemer şubesi için nasıl bir araya geldiniz?
En büyük etken, otelin yer alacağı konumun eşsiz güzelliğiydi. Maxx Royal ekibinin ileri görüşlü vizyonu, burada gerçekleştirmek istedikleri farklı işletme anlayışı da çok etkili oldu bu karar sürecinde.
Grand Boutique kavramının mimari anlamda karşılığı nedir?
Klasik bir mimari tanımı yok. Projenin büyüklüğüne rağmen işletmenin verdiği butik ve niş hizmet anlayışının ortaya çıkardığı bir kavramdır. Ancak gerek mimari, gerekse iç mimari, bu kavramın hayata geçmesi için hizmet eder. Ayrıca günümüzde çok yeni bir kavram. Adeta Maxx Royal Kemer ile birlikte ortaya çıkmış olduğunu bile söyleyebiliriz.
Dış cephe mimarisi ve iç mekan bütünlüğü kusursuz bir otelden bahsediyoruz. Bu süreçte nasıl aşamalardan geçildi? Genel konsept oluşturulurken iç mimarlık ofisi bu sürecin neresindeydi?
Gerçekten Maxx Royal Kemer, gerek mimari ve iç mimari çizgisi, gerek işletme ve servis anlayışıyla çok yenilik içeren, farkı ve bizleri ileriye götüren bir çalışma oldu. Bunda üç şirketin en başından beri proje dahilinde birbiriyle uyumlu çalışması ve tabii otel işletme ekibinin de bu vizyona dahil olmasının etkileri çok büyük. Klasik projelendirme sürecinde iç mimari, mimari projenin tamamlanma sürecinde başlar. Burada ise tam tersi, aynı anda başladık çalışmalara. İç ve dışın uyumu için en başından beri genel konsepti birlikte belirleyerek ilerledik. GeoID’nin hazırlamış olduğu hikayeyi konsepte aktardık süreç içinde. Tabii, bir de arazi ve tabiat verileri bizim için öncelik sırasında en önemli yeri teşkil etti.
Doğa ile uyumlu dış mimari, iç mimariyi nasıl etkiledi?
İç mimari ve mimari ekip, oluşturulan konsept hikaye çerçevesinde birlikte çalıştı. Üstüne bir de işletmesel konsept ve tabiatın kendisi eklenince bu sonuç ortaya çıktı. Ancak tabiatın değerleri her zaman öncelikliydi.
İç mekan dekorasyonunda temel prensipleriniz nelerdi?
Temel prensip müşteri odaklı bir konsept yaratmaktı. “Bir insan neden tatile gider?” sorusunun karşılığını vermeye çalıştık. Ayrıca müşterinin kendisini değerli hissetmesine odaklandık. Tasarımlar hep aynı yönde ilerledi. Bahsettiğimiz gibi Maxx Royal Kemer bir Grand Boutique Hotel olarak tasarlandı. Boutique Hotel kavramının en önemli kriteri kişiye özel olmasıdır. Aynı zamanda lüks kavramını yeniden ele aldık. En büyük lüksün tabiat olduğuna inandık. Malzeme seçiminde kaliteye önem verdik ama gereksiz lüksün gücünü tabiatla dengeledik.
Otel içinde kullanılan tüm renk ve desenlerde de bir bütünlük dikkat çekiyor. Belirlenen renk paleti ve desenler nasıl bir kurguyla bir araya getirildi?
Daha evvel bir konsept hikayeden bahsettim. Konsept hikayemizin çıkış noktası evreni oluşturan dört element. Bu kavramı lükse uyarladık. Hava, su, ateş ve toprağın lüks kavramında tanımlanmış olan karşılıklarına oturttuk. Lüksün elementlerini Tangerine, Azure, Bronz ve Emerald olarak tanımladık. Bu dört gruba ait birbirinden farklı desenler yaratıldı. Hepsi Maxx Royal’e ait patenti alınmış desenler. Aynı zamanda dört gruba ait renk tanımlamaları yapıldı. Evrende beşinci element olarak aşk tanımlanmıştır. Biz de beşinci element olarak tabiatın bize armağanı olan dağ keçilerini tanımladık. Maxx Royal logosuna Kemer şubesi için bir dağ keçisi sembolü tasarlayarak ilave ettik.
Genel otel kurgusu ile iç mimarideki kurgunun oturduğu temel aynı mı? Bu temelden biraz bahseder misiniz?
Genel otel kurgusu mimari yerleşim çalışmalarıyla başladı. Otelin kimliğine uygun kurgu tabiatın kriterleriyle oluşturularak tamamlandı. Bu çalışmalara mimari grup da başından beri katılmıştı. Otel yönetimi ve şahsımın denetimindeki üç şirketin ortaklaşa çalışması olarak ortaya çıktı. Kurgunun temelini ise “tamamlama” kavramının oluşturduğunu söyleyebiliriz. Mimari daha ziyade tabiattan feyz alırken; ortaya çıkan modern ve maskülen net çizgi, anlattığım hikayenin renkliliği ve feminen öğeleri doğrultusunda dengelendi. Proje böylelikle tamamlanmış oldu.
Detaylı bilgi ve rezervasyon için buraya tıklayabilirsiniz!