MODA

Wes Anderson'dan kalan moda mirası: 'Twee' estetiği hakkında bilmeniz gerekenler

“Twee” modern gerçekliğin ötesinde eklektik bir tavır takınıyor. Wes Anderson’dan kalan moda mirasını tüm tuhaflıklarına rağmen taşımaya devam ediyor.

blonde person face head photography portrait adult female woman lady

Göz alıcı renk paletleri, kusursuz simetri ve eksantrik karakterlerle dolu dünyasıyla tanınan Wes Anderson, çağdaş sinemanın en yaratıcı yönetmenlerinden biri. Görsel açıdan zengin ve ikonik tarzı, onu sadece bir film yapımcısının yanı sıra bir moda sahnesinde de önemli biri haline getirdi. Etkisi zamanla, sinema perdesinden sıyrılıp günlük yaşamın rutin modasına kadar uzanan bir estetik kutlamasına dönüştü. Detaylandırmak gerekirse Anderson'ın filmlerindeki görsel estetik, izleyiciyi gerçekliğin sınırlarının ötesine taşır. Renklerin cesur kullanımı ve simetrisiyle seyirciyi bir rüya gibi sahnelere çeker. Art Deco gibi akımları kullanış biçimiyle yeni trendlerin oluşmasında ilham kaynağı olarak akıllara gelir. Tasarımcılar da Anderson'ın film karakterlerinin giydikleri kıyafetlerden ilham alırken, modanın yaratıcı isimleri de onun tarzına koleksiyonlarında yer vermeye devam ediyorlar. Özellikle Gucci’nin kreatif direktörlüğünü üstlendiği yıllar boyunca bunu çok iyi yansıtan Alessandro Michele “Grandmacore” estetiğini bu sayede çok daha eklektik bir noktaya taşıdı. Milena Canonero gibi kostüm tasarımcılarının referans olduğu filmleriyse karakterlerin davranışları ve yaşam tarzlarıyla da bağlantılıdır.

lamp remote control bed furniture head person face table lamp cup blanket
photography person face head portrait outdoors

Gariplikler içinde

Wes Anderson, kimilerinin tersine hem çok sahiplenilen hem de bazen oldukça itici bulunan bir estetik anlayışa sahip. Ama ne olursa olsun filmlerindeki moda anları, karakterlerin kişiliklerini ve hikayelerini derinleştirirken, aynı zamanda izleyiciye unutulmaz görsel deneyimler sunuyor. "The Royal Tenenbaums" filmindeki Margot Tenenbaum'un imza niteliğindeki görünümü, belki de en ikonik örneklerinden biri. Margot'un genellikle beresini takan ve retro tarzı elbiseler giyen görünümü, karakterin gizemli ve karmaşık doğasını yansıtır. Bu tarz, o kadar etkileyici ve tanıdık hale gelmiştir ki, Margot'un kostümü birçok kişi tarafından Halloween veya kostüm partileri için tercih edilen bir seçenek haline gelmiştir. "The Grand Budapest Hotel" ise Anderson'un estetik anlayışını zengin ve çeşitli bir moda paletiyle sunan bir başka film. Özellikle, otelin personelinin şık ve dikkat çekici üniformaları, filmin görsel cazibesini arttırırken, aynı zamanda karakterlerin statüsünü ve otelin prestijini yansıtır. Bu üniformalar, vintage tarzı ve zengin detaylarla doludur, bu da Anderson'un dikkatli görsel anlayışının bir yansımasıdır. "The Life Aquatic with Steve Zissou" ise Anderson'un denizcilik temasını ele aldığı ve karakterlerin kıyafetlerinin denizci tarzıyla uyumlu olduğu bir başka film olarak karşımıza çıkıyor. Steve Zissou'nun kırmızı bere ve mavi renk paletiyle tasarlanmış üniforması, karakterin maceraperest ruhunu ve denizci kimliğini yansıtıyor. Bunların hepsine baktığımızda ister istemez Anderson’ın tarzını tek bir kelime etrafında toplama ihtiyacı doğuyor. Aynı “Twee” gibi!

fashion blouse clothing person coat accessories bag handbag
fashion adult female person woman bag handbag skirt coat face
fashion clothing coat person jacket

Modern eklektik

Twee, feminenlik ve nostalji dolu bir stil olarak dikkat çekse de herkes tarafından kabul görmesi zor. Çünkü kendine özgü bir estetik ve ruh taşırken, aynı zamanda sanat eserlerinden ve pop kültüründen ilham alıyor. Bu da Twee’yi popüler kültür ögesi haline getirerek renkli temellerinin ve eklektik strüktürünün tuhaf görülmesine engel olamıyor. Bu sebeptendir ki 2014 yılındaki furyadan bu yana yeniden karşımıza çıkması oldukça uzun bir zaman aldı. 2022 İlkbahar-Yaz koleksiyonlarında yakalıklar, kurdeleler ve pastel olsa da renk paletinin öne çıktığı “Coquette” etkisiyle stil ögelerinin hayatımıza girmesi bir oldu. Ama gotik tavrından arınmış olması Twee’nin temelli geri dönüşü için yeterli olmadı. Çünkü Twee'nin kökenleri, 1980'lerin bağımsız müzik sahnesine, vintage buluntulara ve çocukluk anılarının nostaljisine dayanıyor. Bunu Wes Anderson filmleri dışında en iyi analiz edebileceğimiz bir diğer örnekse Gossip Girl dizisinden Blair Waldorf. Karakteriyle, stil ögeleriyle tam bir Chanel kızı olarak adlandırılan ama yüzeyden derine indiğimizde çok daha eklektik bir görünüme sahip olan Waldorf, Twee’nin vücut bulmuş hali diyebiliriz. Hatta 2022 yılındaki sürüdürülemeyen geri dönüşe rağmen ilham kaynağı görevini Bella Hadid ile kanıtladığını belirtmeliyiz. Şimdilerdeyse bu tarz, sadece geçmişe duyulan özlemi yansıtmakla kalmayıp aynı zamanda modern bir yorumla günümüze taşıyor. Twee estetiğinin günümüzdeki en belirgin özellikleri arasında, canlı renkler, büyük boyutlu desenler ve nostaljik aksesuarlar yer alıyor. Bu detaylar, gençlik, masumiyet ve eğlence dolu bir hava sunuyor. Büyük yakalar, kabarık kollar, bobby çoraplar ve vintage buluntular, bu akımın karakteristik unsurları arasında yer alırken feminen ögeler “Grandpacore” ile bütünleşerek cinsiyetsiz bir tavır takınıyor. Twee’nin 2024 İlkbahar-Yaz sezonundaki dönüşünde yarattığı en belirgin fark da bu: Cinsiyetsiz karakterler. Ne kadar gotik, masum, eklektik ve tuhaf karakterleri yansıtıyor olsa da kesinlikle eskisi kadar dişil enerji taşımadığı aşikar. Özellikle Prada’nın podyumundaki yakalıkların bomber bir büyükbaba ceketiyle eşleşmesi bunu kanıtlar nitelikte. Bakışlarımızı Louis Vuitton’a çevirdiğimizdeyse yine benzer ama renk paletlerinin Wes Anderson filmlerini daha çok yansıttığı bir sahneyle karşılaşıyoruz. Chanel’de ise tüvit ceketleriyle yıllardır çizdiği vizyonu ortaya koyduğunu gözlemliyoruz. Bu estetiğin temel özellikleri arasında yer alan nostalji, eğlence dolu bir atmosfer yansıtırken, aynı zamanda özgünlük ve benzersizlik arayışını da teşvik ediyor. Twee, geçmişten günümüze uzanan bir köprü görevi görerek, moda dünyasında mikro-trend olarak yer alsa da uzun süre varlığını sürdürecek gibi görünüyor.

Yazı: Cansu Karakuş 

Tags

Tavsiye edilen içerikler