MODA

Stil sahnesinde kolektif döngü

Doğaya saygılı ve eşit şartlarda yaşayabilmek adına sistem çarkı yeniden inşa ediliyor. Hiyerarşiden uzak dişliler moda üretiminde adil bir döngü vadediyor.

dress adult female person woman groupshot formal wear fashion evening dress people

Kolektif bilinç, insanlığın evrimsel hikayesinde derin izler bırakan bir olgu. İnsanlık tarihine baktığımızda, bu anlayışın temellerinin avcı-toplayıcı topluluklardan başlayarak geliştiğini görürüz. Çünkü kolektifin hareket sadece hayatta kalma mücadelesinin bir sonucu değil, aynı zamanda insanın toplumsal doğasının bir ifadesidir. Zamanın ötesinde, insanlar topluluklar halinde hareket etmiş, paylaşımın ve dayanışmanın önemini kavramışlardır. Şimdilerdeyse küreselleşme, iletişim teknolojilerindeki ilerlemeler ve çevresel sorunlar gibi faktörler insanları daha fazla bir araya getirerek kolektif bilinci güçlendiriyor. Toplumlar, ortak endişeleri ve hedefleri paylaşarak birlikte olarak hareket etme ihtiyacını yeniden hissetmeye başlıyor. Moda endüstrisindeki etkisi de benzer yollarla farklı faydalar sağlıyor. İlkel yıllardan kalma avcı-toplayıcı reflekslerimizin körelmesini sağlıyor. Sürdürülebilirlik, etik üretim ve adil ticaret gibi konular, moda dünyasındaki kolektif anlayışın bir yansıması olarak giderek daha fazla önem kazanıyor. Toplumun geniş kesimleri, giyim tercihlerini sadece kişisel zevklerine değil, aynı zamanda toplumsal ve çevresel değerlere dayandırarak kolektif bir bilinç oluşturuyor. Gelecekte, kolektif anlayışın daha da güçlenerek toplumların daha adil, eşitlikçi ve sürdürülebilir bir yapıya evrilmesine katkıda bulunması bekleniyor. Çünkü iletişim teknolojilerindeki ilerlemeler, insanları daha fazla bir araya getirerek kolektif eylem ve dayanışma için yeni fırsatlar sunuyor.

dress fashion formal wear gown adult male man person dancing coat
flower flower arrangement flower bouquet sunglasses person celebrating face people adult man
pants fashion coat formal wear adult female person woman suit man

Hiyerarşiye karşı

Kolektif anlayış geleneksel moda alışkanlıklarından farklı olarak, bireylerin kendi kişisel tarzlarını oluştururken toplumun genel estetik ve değerlerini göz önünde bulundurduğu bir yaklaşımı temsil ediyor. Sadece bireysel tercihlerin değil, aynı zamanda toplumsal normların ve çevresel duyarlılığın da trendleri etkilediğini kabul ediyor. Bu anlayış, modayı sadece bireysel bir ifade aracı olmaktan çıkarır ve toplumsal bir deneyim haline getiriyor. Moda, böylelikle sadece giyim tercihlerini belirleme değil, aynı zamanda bir toplumun değerlerini, normlarını ve duygusal durumunu da yansıtan bir araç haline geliyor. Bunların yanı sıra kolektif düzen yeniden kullanım ve geri dönüşüm gibi sürdürülebilir uygulamaları teşvik ediyor. Toplumda sıkça paylaşılan kıyafetlerin veya ikinci el ürünlerin popülerleşmesi, tüketim alışkanlıklarını değiştirerek atık miktarını azaltabilir ve doğal kaynakların korunmasına katkıda bulunabilir. Ayrıca, bu yaklaşım, daha uzun ömürlü ve kaliteli ürünlerin tercih edilmesini teşvik ederek, tek kullanımlık moda akımına karşı bir duruş sergiliyor. Kolektif moda, toplumun daha geniş bir anlamında birlik ve dayanışma duygusunu yansıtabilir. Bu, sürdürülebilirlik kavramına doğal bir şekilde entegre olabilir çünkü sürdürülebilirlik genellikle toplumun çıkarlarını ve gelecek nesillerin refahını gözetir. Dolayısıyla, kolektif moda trendleri, sürdürülebilirlik ilkelerini benimseyerek, çevresel ve sosyal sorumlulukları vurgulayan giyim tercihlerini destekleyecektir. Uzun zamandır olduğu gibi 2024 İlkbahar-Yaz sezonunda da Stella McCartney, doğayla kolektif iş birliğini modaya başarılı bir şekilde entegre eden markaların başında yer alıyor. Bitki bazlı deri üretimi ve deniz yosunu bazlı elyaflar gibi yeni kumaş teknolojilerine öncülük eden şirketlerle işbirliği yaparak sürdürülebilir malzemeler kullanıyor. Ayrıca, vintage kıyafetlerin ve geri bulundu malzemelerin kullanımı, atık miktarını azaltmaya ve döngüsel bir ekonomiye katkıda bulunuyor. Wings standı, Paul ve Linda McCartney'nin tarzını yansıtarak miraslarını sürdürülebilir bir şekilde kutluyor. Eckhaus Latta ve Mara Hoffman gibi diğer markalar da sürdürülebilirlik ve etik üretim üzerine odaklanarak kolektif moda anlayışını benimsiyorlar. Hoffman, doğal elyafların kullanımını tercih ederek ve basit tasarımlarla sürdürülebilir bir yaklaşım sergiledi. Eckhaus Latta ise geri dönüştürülmüş malzemeler ve yenilikçi kumaş teknolojileriyle moda endüstrisine sürdürülebilirlik katkısını sundu. Bu, tüketicilerin sadece giyim tercihlerine değil, aynı zamanda markaların değerlerine ve uygulamalarına da dikkat etmesine yol açıyor. Kolektif bir bilinç, moda endüstrisinin sürdürülebilirlik ve etik standartlarına daha fazla odaklanmasına ve bu değerleri benimsemesine yardımcı oluyor. Kolektif moda, sürdürülebilirlik bilincini artırarak toplumun genel görüşünü değiştirebilir. Toplumda yaygınlaşan sürdürülebilirlik değerleri, moda endüstrisini dönüştürmek ve daha adil ve çevreci uygulamaları teşvik etmek için önemli bir itici güç olabilir. Bireylerin moda tercihlerinde daha bilinçli ve sorumlu bir yaklaşım benimsemesi, sürdürülebilirlik açısından olumlu bir etki yaratabilir ve kolektif moda bu dönüşüm sürecinde önemli bir rol oynayabilir. Günümüzde moda endüstrisinde de giderek daha fazla etkili olan bu kolektif bilinç, toplumların daha sürdürülebilir ve adil bir gelecek için birlikte hareket etmelerini sağlıyor. Bu nedenle, kolektif anlayışın önemi ve etkisi üzerine daha fazla odaklanmak, hepimizin daha iyi bir gelecek inşa edebilmesine yardımcı oluyor.

Yazı: Cansu Karakuş 

Tavsiye edilen içerikler