Roman ile glam-bohem bir sezon
Roman 2018 İlkbahar-Yaz koleksiyonunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Zamansızlığın hakim olduğu koleksiyonda renkli çizgiler, floral ve retro desenler, ışıltılı parçalar öne çıkıyor. İri floral desenler, doğanın canlı ve kontrast renkleri ile bütünleşiyor. Tropikal meyve ve baharatların canlı renkleri, turkuaz, yeşil ve pastel renkler koleksiyonda öne çıkıyor. Etnik kültürün yansımalarını taşıyan motiflerden ortaya çıkan rengarenk nakışlı etnik bluzlar ve elbiseler, yaz aylarında günlük giyimde tercih edilecek. Zengin jakar ve brokarlı kap ve ceketlerde kimono kesimleri göreceğiz. Farklı desen ve dokulu kumaşların ortak görünümü, volan ve titizlikle işlenmiş fırfırlar olacak.”
Bu sezonun en sevdiğiniz trendi nedir?
“Lüks sadelik, tarihi formlara atıfta bulunan yapısal, volümlü görü- nümler diyebilirim. Balon kollar, ham kenarlar, el sanatlarına ve tarihe dikkat çeken nakış detayları, pul işlemeler bizim koleksiyonumuzda da var.”
Roman 2018 İlkbahar-Yaz koleksiyonu bize ne hissettirmek istiyor? Bu sezon karşımızda nasıl bir kadın var?
“Roman kadını ihtişamı ve ışıltıyı sever. Bu sezon, glam-bohem bir aksanla yorumladığımız koleksiyon, Neo Nostalji akımının renkli, dinamik izlerini hissettiriyor. Cesur aksesuarlar, şaşaalı dokular, feminen kesimler, yaz renkleriyle, karşımızda enerjisi yüksek, kendine güvenen bir Roman kadını var.”
Roman’ın DNA’sı nedir?
“Roman, şık, zarif, sofistike ve modern çizgisini 40 yıla yakın süredir sürdürüyor. DNA’sında kalite, yüksek tasarım gücü ve yenilikçilik var. Günlük giyimden kokteyl ve gece elbiselerine uzanan geniş ürün yelpazesi ile trendleri takip eden, kendine güvenen kadınların gardırobunu gündüzden geceye tamamlıyor.”
Değişmez ilham noktalarınız neler?
“Yeni koleksiyonları yaratırken ilham kaynakları farklılaşabiliyor ama genellikle dünyanın farklı noktalarına yaptığım seyahatler bu konuda çok besleyici oluyor. Bazen bir renk, bazen bir aksesuar, bazen bir doku, bazen bir müzik, bazen bir yemek, bunların hepsi aslında ilham veren, hayatın içindeki detaylar. Hayatın içindeki hikayeleri incelemek, koleksiyon hazırlık sürecinde önemli oluyor. Özellikle de ziyaret ettiğim rotanın içinden geçen ikonları, yani ‘gerçek’ kadınları. Otobiyografileri okumak, bunlardan ilham almak, hayal etmek bu işin en sevdiğim bölümü. Bunlara ilave olarak, moda fuarları, tasarım fuarları, kumaş fuarları, sergiler, müzeler, özellikle de çağdaş sanattan çok etkileniyorum. Tüm bu kaynakları takip ediyorum. Temelinde sürekli olarak yeni ve farklı şeyler tasarlamak var bu işin.”
Materyalin önemini nasıl tanımlarsınız? Tüketici bunu, iyi materyalli ürünle tanıştıktan uzun zaman sonra anlayabiliyor. Ama Roman’ın çizgisi trendlerden öte, her zaman kalıcı ürün yaratmak oldu. Bu duruşta materyal kullanımınız ve tasarım birbiriyle nasıl buluşuyor?
“Tasarımda materyalin önemini şöyle açıklayabilirim: Taze ve kaliteli malzemeyle yemek yapmak gibi bir şeydir. Çok şık bir masada, şık bir tabakta yemeği sunabilirsiniz. Ancak kaliteli bir malzeme kullanmadıysanız veya iyi pişirmediyseniz yemeğin lezzeti güzel olmayacaktır. Aynı şekilde, malzeme ve işçilik iyi olmadığı zaman, tasarım sadece o anlık bir aldatmacadır. Tasarıma anlam ve lezzet katan kullandığınız malzemedir, dokudur, detaydır, işçiliktir, aksesuardır. Bu anlamda tasarımlarımda materyali çok önemsiyorum. Tasarımın kalıcı olması kullandığınız malzeme ve işçilikten geçiyor. Koleksiyonda krep, koton ağırlıklı yüksek kalitedeki kumaşlar, kaliteli baskılar, dokumalar, jakarlar, ipek organzeler kullanı- yoruz. Farklı kumaşları bir arada kullanmayı seviyorum. Ve tabii ki el işçiliği de sanat işçiliğinde olduğu gibi, heykel tasarlar gibi son derece titizlikle işlendiğinde tasarımda farkını ortaya koyuyor. Çünkü marka adına kalite olgusunu oluşturabilmek, markanın sürekliliğini sağlayabilmek böyle mümkün olabiliyor.”
Kişisel stilinizin anahtar kelimesi nedir?
“Kendin olabilmek. Ruhumu, yaşantımı, beni en iyi anlatan stiller… Sezonun en trend parçalarıyla ve öne çıkan koleksiyonlarıyla giyinen bir moda ikonu olmak gibi bir iddiam yok. Kendi stilimi yansıtmak isterim. Gardırobumdaki eski ve yeni parçaları birleştirip hikaye kurmayı severim. Yeni aldığım bir bluzu, 10 yıl önce severek giydiğim bir etekle kombinlerim. Özellikle bu hikayeye vintage parçalar ve aksesuarlar eklemeyi severim. Bu hikayeleri o anki ruh halime, mekana göre yeniden kurgularım.”
Dünyaya bakış açınız ve vizyonunuzla gerçek bir gurme olarak kabul ediliyorsunuz. Zevk sahibi olmanın birikim gerektiren kısmı için ne kadar çalış- mak gerekiyor?
“Zevk sahibi olmak bence doğuştan gelen bir özellik. Ancak dünyaya bakış açınızı ve vizyonunuzu ortaya koyabilmeniz için çok birikim gerekiyor. Bu birikimin çalışmaktan çok, zamanınızı verimli kullanmakla ve kendinizi geliştirmekle ilgili olduğunu düşünüyorum. Araştırmacı olmanız, çok okumanız, film izlemeniz, seyahat etmeniz ve sanatla iç içe olmanız şart. Birçok şeyden besleniyorsunuz. Eğitimle başlayan süreç, hayatınız boyunca devam ediyor. Hayatın içinde olmak, her anını deneyimlemek önemli. Öğrenmeyi hayatımızın son gününe kadar bırakmadan ve bundan beslenerek hep daha yaratıcı olmaya doğru yenilemeliyiz kendimizi.”
Bir aile şirketinde işlerin profesyonelce yürümesi için önemli olan şey nedir?
“Bir aile şirketinde öncelikle bir aile anayasası olması ve onunla yönetilmesi gerekir. Burada aile bireylerinin yetkinlikleri çok önemli. Bu yetkinliklerin iyi keşfedilmesi ve şirket içinde buna uygun pozisyonlarda değerlendirilmesi gerekir, çeşitli eğitimlerle desteklenmesi faydalı olur. Bir diğer önemli konu ise sonraki kuşak yöneticilerin profesyonelce yetiştirilmesi ve geleceğe hazırlanması- dır. Böylece şirket, sürdürülebilir ve başarılı bir şirket olarak yoluna devam edebilir.”
Roman'ın tüm ürünlerine ulaşıp, detaylı bilgi almak için buraya tıklayın!