Dopamine Dressing hakkında bilmeniz gerekenler

Dopamin stili diye bambaşka bir başlık attığımıza bakmayın. 2021 yazından itibaren dopamin stili hakkında konuşuyoruz ve hatta uygulamaya da geçiyoruz. Keza çok daha sade ve spor şıklıklar tercih ettiğimiz bir dönemde bir anda yüzümüzü office siren trendine dönmemiz de bunun bir göstergesi. Kafamıza estiği gibi giyiniyor olmak ve moda akımlarına bağlı kalmamak da pandeminin bizlere bir hediyesi. Modadaki seçimlerimiz de dahil olmak üzere varlığımızın neredeyse her yönü pandemi dolayısıyla etkilendi. Şık gözükmesine özen gösterdiğimiz ve uzun hazırlık süreçlerinden kaçmadığımız kombinlerimiz kendini pratik giyilen elbiselere ve bol pantolonlara bıraktı. Salaş kıyafetlerimiz sadece zoom toplantıları öncesi değiştirildi. Dolayısıyla kolektif gardırobumuz elbette bir dönüşümden geçti. Evet, pandemi sürecini atlatalı çok oldu fakat kafamızda değişkenler hâlâ tam olarak yerine oturmadı. Bugün kimimiz dışarı çıkmak kimimiz iç mekanlardaki çalışma rutinlerimize uyum sağlamak için şık giyiniyoruz. Fakat hâlâ kombinlerimiz, stilimizi ortaya çıkan ve karakterimizi deşifre eden yegâne kaynağımız.

Dopamin tarzının ne olduğuna gelicek olursak, bu aslında ruh halinizi yükseltmek için giyinmek anlamına geliyor. Sadece dış faktörlerle değil belirli bir renk, doku ya da stil tercih ederek, vücudumuzun ürettiği ve bizleri iyi hissettiren kimyasal dopaminin salınımını harekete geçirebiliriz. Bu terim, The New York Times tarafından "Kıyafet Doktoru" olarak adlandırılan ve “Dress Your Best Life” adlı kitabında kıyafet yoluyla ruh halini iyileştirme hakkında yazan moda psikoloğu (bizler için çok yeni ama bir o kadar da heyecan verici bir terim) Dawnn Karen tarafından ortaya atılmış. Karen, pandeminin başlangıcında dopamini doğal yollarla artırmanın yollarını aramaya başlamıştı. Sıklığını arttırmaya çalıştığımız doğa yürüyüşlerimiz, yeni hobiler edinmeye çalışmamız, meditasyon yapmamız ve uyku düzenimizi normalize etme çabamız bunlardan sadece bazılarıydı. Ne varki sorunun çözümü belki de bambaşka bir noktadaydı. Kendimizi çok özgüvenli hissedeceğimiz ve fark edilmekten korkmayacağımız desenler, tüllü kıyafetler, asimetrik üstler, ışıltılı parçalar ve pastel renklerin korkusuzca kullanımı; belki de bizlere iyi gelecek şeydi.

Tüm bu süreçlerin ardından kendimizi müdanasızca ifade edebildiğimiz dopamin stili, moda hesaplarının ve influencer'ların bu trendi hızla benimsediği TikTok ve Instagram'da popüler hale geldi. Dopamin tarzının etkilerini güncel moda trendlerimizde şimdiden görebiliyoruz: mini etekler, 90’lar ve 2000'ler nostaljisi trendler, pastel renklerin yeniden gardırobumuza girmesi ve çok daha fazlası... Böylelikle artık duruma göre değil, arzu edilen ruh haline ulaşmak için giyiniyoruz.

Dopamin tarzı dolayısıyla payetli, cesur baskılar ve parlak doygun renkler içeren kıyafet taleplerinde bir artış olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum belli bir kalıba tıkılı kalmaktansa sınırları zorlamak ve kendi tarzımızı bulmakla ilgili. Devil Wears Prada’yı hepimiz izledik değil mi? Filmde kendini belli bir sınıfa kabul ettirmeye çalışan, patronu Miranda tarafından (Meryl Streep) takdir görmek isteyen bir Andrea (Anne Hathaway) izlemiştik. Kendimizi yıllar yılı Andrea yerine koyduk ve giyimimizi belli kalıplara uydurmaya çalıştık. Dopamin stiliyle ise dilediğimiz kadar saçmalama hakkımızı geri kazandık ve devil’ın her zaman prada girmesi gerekmediğini öğrendik.

Dopamine Dressing'i stilinize nasıl adapte edebilirsiniz? 

Nasıl Hissetmek İstediğinizi Belirleyin: Bu Rihanna’nın bir röportajında özgüvensiz hissettiği zamanlarda enerjisini yükseltmek için özgüvenliymiş gibi davranması ile tamamen aynı şey. Dopamin tarzı, yaratmak istediğiniz ruh hali için giyinmekle ilgilidir, bu nedenle ilk adım, sahip olmak istediğiniz ruh hali hakkında düşünmek. Bunun için günümüzün ilk anlarında nasıl hissettiğimizi ve bizi mutlu eden renkleri, dokuları ve baskıları düşünmemiz önemli.

Kombin Seçimine Gardırobunuzdan Başlayın: Dopamin giyinmenin en popüler yönlerinden biri de yeni bir şey satın almak zorunda olmamanızdır. İhtiyacınız olan her şey büyük olasılıkla dolabınızdadır. Mutlu hissetmek için yepyeni bir gardırop almanıza gerek yok. Bunun yerine her zaman başka parçalarla kombinlediğimiz kıyafetlerimizi korkusuzca karıştırabiliriz.

Akışınızdan İlham Alın: Instagram ve TikTok'un modayla ilgili gönderilerinde sürekli geziniyorsanız, sevdiğiniz içerikleri kaydedin ve kendi gardırobunuz ile canlandırmayı deneyin. Hangi estetik sizi "beğen" düğmesine basmaya itiyor? Dopamin giydirme videoları izlemek bile size ilham verebilir. Ayrıca bir gün bambaşka bir moda akımından ilham alırken ertesi gün yönünüzü 180 derece değiştirebilirsiniz.

Renk Terapisi Kullanın: Renk terapisi ya da kromoterapi yüzyıllardır vücudun enerjisini dengelemeye ve hatta fiziksel ve zihinsel iyileşmeye yardımcı olmak için kullanılmaktadır. Belirli renklerin belirli duyguları ortaya çıkardığı gösterilmiş olsa da, renklere karşı kişisel hislerimiz oldukça özneldir. Bu nedenle trendlerden bağımsız olarak sizi mutlu eden renklerde giyinmek önemlidir.

Yeni Dokular ile Deneyler Yapın: Dopamin giyimi için renk önemli olsa da, özellikle ana akım modada çoklu dokular popüler hale geldikçe kıyafetimizin doku tercihi de gündemimize girdi. Tül, kadife ve kroşe gibi kumaşlar giderek daha popüler hale geliyor. Kıyafetlerimizde yeni dokular ile oynamak, özellikle de daha önce denemediğiniz bir şeyse, dopamin artışı sağlayabilir.