Üç boyutlu çiçek motifleriyle ünlü İspanyol marka Delpozo, New York’ta sunduğu 10 koleksiyondan sonra bu sefer Londra’nın yolunu tuttu. Sonbahar-kış koleksiyonunda Fransız Sanatçı Inès Longevial’in portrelerinden ilham alarak kış aylarında baharı yaşatmaya kararlı.

Masaların arasından süzülen modeller adeta 70’lerden ışınlanmış gibilerdi. 70’lerin Saint Laurent’inin ipek pantolonları, ve tulumlarını andıran kıyafetlere, verev kesim dekolteli elbiselere bolca desen ve renk eşlik ediyordu.

Feminen çizgisiyle bilinen Roland Mouret markası, bu çizgiden ödün vermeden kadınlara takımı sevdirmeye kararlı. Çift düğmeli blazer’lar, kemerli trençkot’larla kontrast renkli ipek elbiseler kombinlenmişti.

Christopher Bailey, 10 yıllık uzun yolculuğun ardından Burberry’de ki görevinden ayrılıyor. Son koleksiyonunda LGBTQ topluluklarına atfeden Bailey, koleksiyonda dün,bugün ve yarını, güçlü silüet ve motiflerle yansıtırken 80’lerin geometrik desenli rüzgar-geçirmez ceketleri, ekose pantolonlar koleksiyonda ki yerini aldı.

Çağdaş sanat tutkunu Jonathan Anderson markasının sonbahar-kış koleksiyonu için sanattan ilham almıştı. Paisley deseni yanı sıra tafta kumaşın kullanıldığı koleksiyonda soğuk ve nötral tonlar hakim.

2018 ilkbahar-yazında bizi bir çay partisine götüren Mulberry, 18. yüzyıldan ilham alarak bir koleksiyon oluşturmuş. Floral ve çizgi desenlerine pastel tonlarla buluşturan koleksiyonda İngiliz asaleti ön plandaydı.

Raf Simons Amerikan Borsası’nda gerçekleştirdiği defilede podyumu patlamış mısırla kapladı. Tasarımcı, distopik koleksiyonda itfayeci ceketlerinden, sarı plastik çizmelerden, termal uzay battaniyelerinden ilham almış.

Michael Kors’un sonbahar-kış koleksiyonu için öne çıkan başlık desendi. Floral, Fair-Isle, ekose, leopar, puantiye gibi desenlerinin buluştuğu koleksiyon, canlı renklerle buluştu.

Jason Wu, Hugo Boss için oluşturduğu sonbahar-kış koleksiyonunda Boss kadını ile nasıl şık olunur dersi veriyor. Kobalt mavisinin hakim olduğu koleksiyon ile minimallik en sofistike halini alıyor.

Soğuk bir kış gününde moda severleri New York’tan Cap d’Antibes’e ışınlıyan Ralph Lauren, ilkbahar-yaz koleksiyonuyla herkesi kendine hayran bıraktı. Parlement mavi ve beyazın hakim olduğu koleksiyon adeta yazın habercisiydi.

Zimmermann kış koleksiyonunda viktöryen dönem binicileriyle 80’lerin floral desenlerini buluşturdu. Bu bohem koleksiyonda, gül kurusu renkleri tüller, fırfırlar ve kroşeler ile feminen bir görünüm kazandırılmış.

Prabal Gurung, feminist kimliğini kadın dominasyonu olan etnik gruplardan aldığı ilhamla korumaya devam ediyor. Pamuk şekeri pembesinin hakim olduğu koleksiyon ile tatlı bir ironide yapıyor.

Dikkat çekici renklerin, saten kumaşların ve trikoların buluştuğu koleksiyon ile Brandon Maxwell seksi bir minimal çizgi yakalamış. Tulum ve iki parçadan oluşan takımlar ile Maxwell kadını gündüzden geceye her daim şıklığını koruyacak.

90’ların seksi transparanlığını pastel tonlar ile mütevazılaştıran Mansur Gavriel, şeffaf tül tunikleri keten pantolonlar ile buluşturduğu kombinler ile bu ilkbahar-yaz için minimal bir görünüm kazandırdı.

Alexander Wang, sonbahar-kış defilesinde bizi moda dünyasına adım attığı ilk yer olan staj yaptığı derginin binasına götürerek nostaljik dakikalar yaşatıyor. Koleksiyonda ki çalışan kadın imajını ise kenarlarında CEO yazan güneş gözlükleriyle tamamlıyor.