Vitaminler hakkında bilinmeyenler
Nişantaşı Vitalica Wellness Medikal Direktörü Uzm. Dr. Berk Cantimur, bağışıklık sistemimizi güçlendirebilmemiz için ihtiyacımız olan vitaminleri uzman bakış açısıyla bizlere aktarıyor. Henüz çoğu kişinin bilmediği ama faydalarının sayısız olduğu Glutatyon'a dikkat çeken Uzm. Dr. Berk Cantimur Glutatyon ve diğer vitaminler ile ilgili birçok bilinmeyene dikkat çekiyor.
Hollywood yıldızlarının kullanmaya başlamasıyla adeta trend haline gelen glutatyonun vücudumuz üzerinde birçok olumlu etkisi bulunuyor. Uzm. Dr. Berk Cantimur glutatyonun faydalarını şu sözlerle açıklıyor; "Vücudumuzda sürekli olarak devam eden iki süreç var, yaşlanma ve paslanma! Bu süreçlerin en önemli sorumluları da hücrelerimizin merkezinde bulunan DNA’dan, hücrelerimiz içindeki yapılardan ve hücre zarından elektron çalarak onları hızla yaşlandıran ve paslandıran kötü moleküller, yani serbest radikaller. Vücudumuzda her gün bu kötü moleküllerden milyonlarcası üretiliyor, hatta bir yılda üretilen serbest radikal miktarı birkaç kiloyu buluyor. Bu moleküller, hücrelerimizin yapısını bozup onları yıpratıyor, kronik hastalıklara yakalanmayı ve yaşlanma sürecini hızlandırıyor. Glutatyon vücudumuzda da üretilen ve üç proteinden oluşan bir yapı. İşte burada devreye girerek zararlı serbest radikalleri avlayıp yok ediyor, güçlü bir antioksidan etki gösteriyor. “Antioksidanların şefi” olarak tanınan glutatyon katalaz, peroksidaz, C vitamini, E vitamini, alfa lipoik asit, koenzim Q10, selenyum ve magnezyum gibi diğer antioksidanları yönetiyor ve onlarla ekip çalışması yapıyor."
"Güçlü antioksidan etkisiyle daha az paslanma ve yaşlanma, daha güçlü bir bağışıklık sistemi, daha fazla arınma, kansere karşı güçlü bir bariyer, daha fazla enerji, daha sağlam kaslar, daha sağlıklı bir kalp, daha az yıpranan akciğerler ve daha az alerjik problem için glutatyon desteğine ihtiyacımız var."
Uzm. Dr. Berk Cantimur
Ozon uygulamasını "Doğal Güç" olarak tanımlayan Uzm. Dr. Berk Cantimur, “Uluslararası Ozon Terapi Bilimsel Komitesi” tarafından yayınlanan “Ozonun COVID-19'da potansiyel kullanımı” adlı makalenin en önemli noktalarının altını çiziyor:
• Ozon hücreleri yaşlandıran, hastalandıran ve yaşam süresini kısaltan süreçleri (oksidatif stresi) baskılayıp hücrelerdeki dengeyi sağlıyor.
• Ozon, vücutta bağışıklık sisteminde görev alan bazı doğal maddelerin üretimini artırıyor.
• Ozon, hayati organlara kan akışını artırıp dokuların oksijene doymasını sağlıyor.
• Ozon, bölgesel olarak uygulandığında vücudun kendi kendini aşılaması sağlıyor.
• Ozon, virüs bulaşmış ortamların ve dokuların dezenfekte edilmesinde fayda sağlıyor.
Pandemi sürecinde en çok gündeme gelen noktalardan biri de D vitamini oldu. 9 Ağustos 2020’de Journal of Endocrinological Investigation dergisinde yayımlanan bir klinik çalışmada, COVID-19 nedeniyle yoğun bakıma veya entübasyona gereksinim duyanların yüzde 60’ından fazlasında D vitamini düzeylerinin 30’un hatta 20’nin altında olduğu görüldü. Uzm. Dr. Berk Cantimur da D vitaminini "Sağlık Kaynağı" olarak tanımlıyor. Cantimur D vitamini ile ilgili bu önemli bilgileri bizlerle paylaşıyor; "D vitamini adeta bir anahtar gibi davranarak bağışıklığımızı yöneten genlerin kapısını açar ve o olmadan bağışıklık gücümüzü sağlayan genlerimiz yeterince çalışamaz. D vitamini düzeyi 10’un altındaysa ileri derecede düşük, 20’nin altındaysa çok düşük, 30’un altındaysa düşük, 50’nin altındaysa hafif düşük olarak değerlendirilir. Hedefimiz D vitamini düzeyini 50-80 aralığına taşımaktır. 80’in üstü gereksiz, 100’ün üstü ise önerilmeyen D vitamini düzeyleridir."
Uzm. Dr. Berk Cantimur, B12 vitamininin önemini şu sözlerle açıklıyor; "DNA sentezi, sinir sistemi, hafıza, dikkat ve konsantrasyon gibi beyin fonksiyonları ile bağışıklık sisteminin güçlenmesi gibi birçok metabolizma faaliyetinde görev alan B12, kırmızı kan hücrelerimizin olgunlaşması için de gereklidir. Birçok vitamin hem bitkisel, hem de hayvansal besinlerde bulunabilirken B12 vitamini sadece et, süt, süt ürünleri ve yumurta gibi hayvansal gıdalarda bulunur. Sindirim sisteminden emilmesi için midede üretilen özel bir proteine bağlanması gerekir. Bu nedenle yediğimiz hayvansal besinlerdeki B12’yi de vücudumuza kazandırmakta zorluklar çekebiliyoruz. Kas içine enjeksiyonlar vücudumuza bu vitamini kazandırmanın en etkin yoludur."
"Yorgunluk, bitkinlik, depresif ruh hali, unutkanlık, konsantrasyon zorluğu, dikkat dağınıklığı, ellerde ve ayaklarda uyuşma ya da karıncalanma, geceleri artan kramp probleminiz varsa B12 vitamini eksikliğiniz olabilir. Takviye ile B12 düzeyimizi mutlaka 500’ün üzerinde tutmalı ve 700 – 900 arasındaki ideal aralığa taşımaya çalışmalıyız."
Uzm. Dr. Berk Cantimur