Marilyn Monroe'nun dikkat çeken cilt bakım rutini

Marilyn Monroe ve güzelliğinin yıllar geçse bile aklımızı neden hâlâ bu kadar başımızdan aldığından emin değiliz. Bazı isimler hiç mi demode olmaz? Evet, olmuyorlar. Bunun sebebi belki de güzellik standartları konusunda kadınlara yüklenen sorumluluğun yüz yıllardan beri azalmayacak aksine çoğalması. Marilyn Monroe dönemi sonrası beden olumlama konusunda adımlar atıyormuş gibi gözüksek de kadınlara dayatılan güzellik standartları hâlâ cabası. Nitekim günümüzde bu standartlara erişmek çok daha kolay. Stil danışmanlığı ve moda influencer’lığı gibi kavramların yükselişe geçtiği; cilt bakımı ve makyaj rutinimiz konusunda yüz yapımıza ve cilt formumuza uygun formüllerin reelslarda ve TikTok’ta gün ve gün paylaşıldığı günümüzde en büyük servetimiz güzelliğimiz (!) gibi.  Instagram filtreleri ile bir anda 20 yaş geriye gidip estetik müdahaleler ile adeta Barbie bebek gibi olabildiğimiz bugünlerde, artık siyah beyaz fotoğraflara karışmış bir moda ikonunun güzellik rutini neden hâlâ ilgimizi çekiyor? Belki zamansızlığı, belki şıklığı içerisindeki sadeliği, belki de Prenses Diana’da da çokça hissettiğimiz güzelliğin içindeki hüzün ve burukluk.

Marilyn Monroe hayranları, yıldızın imzası haline gelen kırmızı rujun rengini bile çoktan tespit etmişti. Ancak glam dedektifleri Monroe’nun dermatoloğu Erno Larzo’dan yazılmış orijinal mektubu bulana kadar yıldızın cilt bakım sırları ortaya çıkmamıştı. Mektup ise Marilyn’in sabah, akam ve yatmadan önce hangi ürünleri kullanması gerektiğini ve bunları nasıl uygulayacağını ayrıntılı olarak anlatmakta.

Erno Larzo’nun önerileri; Monroe sabahları yüzünü ve boynunu ılık suda doğal içerikli sabunu ile iyice yıkaması ile başlıyor. Monroe sabahları cildini güzelce temizlemeye, derinlemesine nemlendirmeye ve çok ağır ürünler tercih etmemeye çalışıyor. Göz altlarına, T bölgesine ve boynuna da transparan pudra uygulamayı unutmuyor. Akşamları ise yine mutlaka cildini temizliyor, yüzüne doğal içerikli bir yağ uygulaması yapıyor ve nemlendirici krem ile cildini yumuşatıyor. Özel serumunu ise burun ve çene bölgesine uygulamayı unutmuyor.

Monroe ayrıca diyetine de dikkat ediyor ve cilt güzelliğinin dış faktörler kadar beslenmesiyle alakasının da altını çiziyor. Her türlü fındık, çikolata, zeytin, istiridye ve midye ürününü tüketmekten kaçınıyor. Monroe’nun bir tür gıda alerjisi olduğunu biliyoruz ancak dönemin dermatologları da baharatlı yiyecekleri tercih etmenin akne problemlerini arttırdığını doğruluyor.

Dr. Laszlo'nun tavsiyeleri doğrultusunda Marilyn Monroe, cilt bakımı konusunda da zamanının çok ötesindeydi: Monroe, bugün "slugging" olarak adlandırdığımız bir uygulamayla, her zaman ışıltılı ve kameraya hazır bir görünüm sağlamak için makyajının altına kat kat Vazelin sürüyordu. Marilyn Monroe’nun makyaj rutinini, Erno Larzo’nun önerdiği ürünlerin muadilleri ile kolaylıkla uygulayabiliriz. Elbette güneş kremi korumasını bu rutine ekleyerek.