10 maddede sürdürülebilir moda

Bu yılın yavaş yavaş sonlarına yaklaşıyoruz. 2020'yle birlikte pek çok alanda ilerleme kaydedileceğine hiç şüphe yok. Zira yaşadığımız çağ, teknoloji çağı. Peki her konuyu çözüme kavuşturmuş durumda mıyız? Yoksa bazı şeyleri çözüme kavuşturmak yerine biraz daha kötü hale getirmiş olabilir miyiz? Burada bahsettiğim kesinlikle dünyamız ve çevre sağlığı. Küresel ısınma, su kaynaklarının giderek azalması, okyanus kirliliği derken geleceğimiz büyük bir tehdit altında. Moda dünyası da en azından kendi üzerine düşeni yapma konusunda giderek bilinçleniyor. Daha sık duymaya başladığımız sürdürülebilirlik kavramının moda üzerindeki etkileri ise umut verici! 

1. Yeni nesil tasarımcılar

Elbette Gucci, Versace ya da Prada gibi dünyaca ünlü ve çok bilindik markalar, attıkları adımlarla daha çok ses getirip daha fazla kişiye ulaşabilir. Ama çevreye duyarlılık konusunda sayının giderek artması, amaca ulaşmak için neredeyse bir gereklilik. Sürdürülebilirliği benimsemiş yeni nesil tasarımcılarsa örnek teşkil etme konusunda son derece başarılı. Zero + Maria Cornejo, Ulla Johnson, Mother of Pearl ve Gabriela Hearst, tahmin edilebileceği üzere ortak bir paydada buluşuyor. Minimalist parçalar eşliğinde moda dünyasına “sustainability” kavramını iyice aşılıyorlar. 

2. Net-a-Porter-Net SustaIn platformu

Yaşadığımız teknoloji çağında online alışveriş artık son derece olağan ve bu kanalı kullanmayan neredeyse kalmadı. Yüksek moda meraklıları için de Net-a-Porter, lüks markaları bir çatı altında toplayarak sıkça tercih edilirken, sürdürülebilirlik kavramını benimsiyor. Yeni plaformu Net Sustain ile birlikte tüketicilerini, çevreye duyarlı markalardan alışveriş yapma konusunda teşvik etmiş oluyor. Gabriela Hearst, Pippa Small, Mother of Pearl, Maggie Marilyn, Stella McCartney, Veja, Melissa Joy Manning ve Chopard gibi markaların yer aldığı Net Sustain, daha başka markaları da kendi sınırlarını dahil etmeyi planlıyor. 

3. Etik kaynak: TIffany & Co.

Bir süredir “etik mücevher” kavramı hayatlarımızda. Tahmin edilebileceği üzere burada en dikkat çeken nokta, geri dönüştürülebilir altın ya da taşlar kullanmak. Sorunlu madencilik anlayışını benimseyen Tiffany& Co ise Sorumlu Madencilik Güvencesi Girişimi (Initiative for Responsible Mining Assurance/IRMA) ile madencilik koşullarının iyileştirilmesine yardımcı oluyor. Ayrıca pırlanta ve diğer materyallerini çevreye saygılı maden ve kaynaklardan elde ediyor. Marka 2017’de çıkardığı “Tiffany Save the Wild” koleksiyon gelirlerinin tümünü Yaban Hayatı Koruma Ağı’na bağışlayarak etik mücevherciliğin nasıl fayda sağlayabileceğini kanıtlamıştı. 

4. Kürke hayır diyen lüks markalar

Çevre sağlığından ve doğayı korumaktan bahsedeceksek, gerçek kürk kullanımına da kesin bir şekilde sırtımızı dönmek zorundayız. Elbette bazı markalar bunu yapacak cesareti hala kendinde bulabilmiş değil. Ancak kürkü yasaklayanların sayısı da azımsanmayacak kadar fazla. 1994’te Calvin Klein bu akımın bir nevi öncüsü olurken, 2001 yılında kendi markasını kuran Stella McCartney, en başından beri bu tutumu sergileyenlerden. Zamanla Tommy Hilfiger, Ralph Lauren, Giorgio Armani, Versace, Michael Kors, Gucci ve Prada’nın kürk kullanımını yasaklaması, yüksek moda markalarının çevreye duyarlı yaklaşımlarını bizlere kanıtlıyor. 

5. Stella McCartney 2019-20 Sonbahar-Kış kampanyası

Etik, sürdürülebilir moda, geri dönüştürülmüş materyaller ve çevreye saygılı olarak geliştirilen bir üretim süreci... Tüm bu tanımlamalar Stella McCartney dünyasında mevcut. Zira marka, kurulduğu günden itibaren yaratıcı gücünü çevreye duyarlı duruşuyla harmanlamış durumda. Öyle ki 2019-20 Sonbahar-Kış koleksiyon kampanyası da tam bu konuya bir gönderme niteliği taşıyor. İklim değişikliğine dikkat çekmek isteyen tasarımcı, koleksiyon çekimlerini bu tema doğrultusunda gerçekleştirirken, her zamanki gibi kullandığı materyaller konusunda da oldukça özenli. 

6. Vegan deri kullanımı

Tüketicilerin ne kullandıkları konusunda son derece bilinçli olduğu günümüzde, gerçek kürk kullanımı pek çok markada yasaklanmaya devam ederken peki ya gerçek deri kullanımı ne durumda? Bunun da bir çaresi var elbette; vegan deri! Üretiminde hayvan derisi yerine kullanılan materyalleri içeren vegan deri, çoğu zaman plastikler yoluyla elde ediliyor. Yani çevre sağlığı açısından tehlikeleri hiç yok değil. Neyse ki laboratuvar ortamında üretilen deri ve ananas yapraklarının selülozundan elde edilen deri alternatifi Pinatex, bu endişeyi ortadan kaldırıyor.

9. Sürdürülebilir jean akımı

Herkesin dolabında fazlasıyla bulunan ve olmazsa olmazımız haline gelen bir parça jean. Hayatımızda adeta kilit bir rol oynuyor, peki ya yapım aşamasında çevreye verdiği zararlar? 1 kilo pamuk üretmek için 20 bin litreden fazla su tüketilirken, sentetik kimyasal boyaların yarattığı kirlilik de jean’lerin öteki yüzünü ortaya koyuyor. Sürdürülebilirlik konusuna büyük bir özen gösteren H&M, organik pamuk ve geri dönüşümlü polyester kullandığı Conscious koleksiyonuyla bu gidişata son diyor. Tommy Hilfiger ise 2019 İlkbahar-Yaz Tommy Jeans koleksiyonunda yüzde yüz geri dönüştürülmüş pamuktan üretilen jean’lere yer vererek duyarlı tutumunu kanıtlamıştı. Bu akımı takip eden diğer markalar arasında Asos ve Reformation da var. 

10. FashIon Pact nedir?

Durumun ne kadar ciddi olduğunu işin içine siyasilerin girmesinden anlayabiliriz aslında. Ağustos’ta Biarritz’deki G7 Zirvesi’nde Fransa cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Fashion Pact” isimli bir kavram ortaya koydu. Moda dünyasının en büyük oyuncularını birleştiren ve türünün ilk örneği olan bu girişim, küresel ısınma, biyoçeşitliliği iyileştirmek ve okyanusların korunması etrafında şekilleniyor. bu projeyle birlikte 2050 yılına kadar sıfır sera gazı hedefine ulaşmak için çalışacak markalar arasında Burberry, Chanel, H&M, Gap, Prada, Inditex grubu markaları, Stella McCartney ve Gucci yer alıyor.