Tommy Hilfiger ve Zendaya işbirliğinin ikinci sezonunda davetliler Harlem’de ağırlandı. New York şehrinin ikonik lokasyonu Apollo Tiyatrosu’nda gerçekleşen defile “underground” kültürüne bir syagı duruşu niteliği taşırken 80’lerin ihtişamını bünyesinde barındırıyordu. Apollo, Vaudeville performanslarına olduğu kadar hip-hop ve caz kültürüne de ev sahipliği yapıyor. Afro-Amerikan topluluğunda özel bir öneme sahip olan tiyatro zamanının en önemli isimlerinin tınılarıyla yankılanırken şimdi moda dünyasının gözü oradaydı. Geçtiğimiz sezonun yüceltilen siyahi kadın figürü burada da ön planda. Disko ve ışıltıdan ziyade gündüz giyim anahtar kelime. Geniş paça, kadife ve deri gibi farklı form ve şekillerde pantolonlar yıldız parça diyebiliriz. Amerikan kültürünü en dolu yaşatan ve bundan beslenmesini bilen Tommy Hilfiger, Zendaya’nın bakış açısına güvendiğini sıklıkla dile getiriyor.

New York Moda Haftası kapsamında Spring Studios’da 2020 İlkbahar-Yaz koleksiyonunun defilesini gerçekleştiren Raisa Vanessa, 135 parçadan oluşan 75 look’unu başarıyla sergiledi. Türk kültürünün zenginliğini Uluslar arası moda standartlarıyla harmanlayan başarılı marka Raisa Vanessa The Lambada adını verdiği koleksiyonuyla içimizi açtı. 70’lerden ve 80’lerden esintilerin ağırlığı hissedilirken Broadway’den Hollywood’a kadar birçok alanı etkisi altına alan Lambada dansı çılgınlığına, disko gecelerine, ilham veren filmlerine ve şarkılarına referanslar barındıran koleksiyon içerisinde baskılı kumaşların ve tüllerin her formu yer alıyor. Metalik ve altın zarafetine de dokunan koleksiyonda İspanyol dansçılarının verdiği kışkırtıcı tadı da alıyorsunuz.

Tam on yıl önce kurduğu markasıyla Nepal-Amerikan tasarımcı, defilede Amerikalı diye kime deriz sorusunu sordu. Oldukça politik bir mesajla biten defilede tasarımcı, Amerikan Rüya’sının nostaljik ruhunu ve bu arzuyu işlerken çok farklı bir noktaya da parmak basıyor. Çok farklı yüzleri ve kimlikleri olan bir ülkeden ayrı olmanın ne demek olduğuna da değiniyor. Koleksiyon klasik Amerikan stiline referanslar içeriyor. Gece mavisi kot pantolonlar ve ceketler, kırmızı, mavi ve beyaz boyanış kaşmir örgüler, gül baskılı elbiseler, danteller ve payetler başlıca elementler. Floral deseni gördüğümüz gibi çiçeklerin gerçek aksesuar olarak kullandığına da şahit oldu. Koleksiyon tamamen yerel ve sürdürülebilir olarak yaratılmış. Geçmişteki Amerika’yı geleceğe dönük bir vizyonla sunan Prabal Gurung, mirasını ve çok kültürlü yapısının sorumluğunu üstlenen bir ülke olarak hatırlanması için çabalıyor.