Faydalı yeşil yapraklar
Camelia sinensin bitkisinden elde edilen okside olmamış bu çay yaprakları yoğun bir antioksidan kaynağı olarak farklı felsefelerde hazırlanan tüm sağlıklı yaşam reçetelerinin tek ve en önemli ortak payesidir. Uzmanlar bağışıklık sistemini güçlendirmeden kolesterolü düşürmeye, şeker hastalığı tedavisinden zayıflamaya, kan basıncını dengelemeden Alzheimer ve Parkinson hastalıklarına karşı korumaya, yaşlandırmayı geciktirmeden kanseri önlemeye onlarca faydası bulunan yeşil çayın her gün bir ya da iki bardak tüketilmesini öneriyor. Turunçgilden karamel birçok farklı aroma çeşidine sahip olan bu çay türünde öne çıkan üç çeşidi sizler için bir araya getirdik:
1. MATCHA
Hiç şüphesiz “wellness” dünyasındaki en popüler yeşil çay türlerinden biri Matcha. Bunun nedeni ise göz alıcı renginden öte diğer yeşil çay türlerine oranla daha yüksek miktarda EGCG (Epigallocatechin gallate) yani antioksidan içermesidir. Vücudun doğal koruma mekanizmasını güçlendirmeye yardımcı olurken şeker ihtiyacınızı en aza indirerek kardiyovasküler sağlığın gelişmesini destekler. Ayrıca rahatlatıcı etkisi de göz ardı edilemez. Soğuk ya da sıcak olarak, su ya da sütle bir araya tüketebileceğiniz Matcha bir single Espresso ile ortalama aynı oranda kafein içermektedir. Ancak içerisindeki yüksek orandaki klorofilden dolayı bir çaydan öte hafif tatlı bir sebze suyunu andırıyor.
2. SENCHA
En çok tüketilen Japon yeşil çay türlerinden biri Sencha. Oldukça zahmetli bir hazırlama süreci olan bu çay yaprakları toplandıktan sonra dikkatlice kurutulup elle sarılır. Bu nedenle de diğer yeşil çay türlerine oranla daha tatlı ve buruk bir aroması bulunuyor. Sinir sistemini uyarma özelliğinden dolayı ise özellikle sabah saatlerinde kahve yerine tüketilmesi öneriliyor. Ayrıca diğer yeşil çay türlerine göre içerisindeki C vitamini oranı daha yüksektir. Bu da bağışıklık sistemini güçlendirmeye ve soğuk kış aylarında vücudu soğuk algınlığına karşı korumaya yardımcı olmasını sağlar.
3. GYOKURO
Asahi olarak da bilinen Gyokuro, en değerli Japon çaylarından biridir. Onu bu kadar değerli kılan ise toplanmadan yaklaşık üç hafta önce üzeri bambu mat ile kaplanarak gölgede bekletilmesidir. Bu işlem sayesinde çay yaprakları daha az fotosentez yaparak içerisindeki güçlü amino asitleri koruma şansına sahip olur. Yoğun miktarda teanin, klorofil ve kafein içermesi ise sinir sisteminin daha iyi çalışmasını sağlarken sağlıkla parıldayan bir cilde sahip olmamıza yardımcı olur.
Fotoğraflar: Getty Images Türkiye