Yıllardır süregelen bir düzenin değişmesi ve moda haftalarının çoğunun dijital olarak gerçekleştirilmesiyle tasarımcılar koleksiyonlarının sunmanın alternatif yollarını arıyor.

Evet sonunda kesinleşti Londra, Paris ve Milano Moda Haftaları bu yaz yeni sesitemde tamamen dijital olacak.

Moda Haftaları maratonu bugün itibariyle bitiyor. New York, Londra, Milano ve Paris Moda Haftası tüm moda aşıklarının dikkatli bakışları altında gelecek sezonların trendlerine göz atma fırsatı bulduğumuz harika defilelere sahne oldu.

Gigi Hadid modellik kariyerinde ilk kez Burberry defilesinde boy gösterdi.

Global olarak bir çok markanın kürk kullanımını sonlandırma haberlerine bir yenisi daha eklendi.

Hitchcock-vari bir podyumda gerçekleşen defilede Richard Quinn, Quinn, renk, baskı ve aşırı göz alıcı formları ilkbahar için maksimuma seviyede tutuyor. Distopik bir dönem yaratan sanatçı, koleksiyonla bir ışık arıyor.

İtalyan tasarımcı Riccardo Tisci’nin kreatif direktörlük koltuğuna oturduktan sonra Burberry için ilk tasarladığı koleksiyon, tasarımcının uğurlu rakamı olan 17 ile tümüyle bağlıydı. 17 Eylül saat 17’de başlayan defilede, tasarımcının en çok inandığı şey olan aile bağları koleksiyonun temel taşını oluşturuyordu. "Kingdom" ismini verdiği koleksiyon, İngiliz yaşam tarzının birleşimi gibiydi. “Rafine, Rahat ve Gece” konseptlerinden oluşan koleksiyon ile tasarımcı, İngiliz kültürünün dokunuşlarına dair kendi kişisel vizyonunu sundu. Markanın arşivlerinden 1998 yılına ait duvar kağıdının günümüze yorumlandığı, pull-over pantolonların geri döndüğü, markanın imzası trençkotun krokodil deri ve halka zımbalarla buluştuğu 134 parçalık koleksiyonla Tisci, Burberry’i daha günümüz, daha giyilebilir ve daha streetwear yapmaya kararlı olduğunun bir kanıtıydı.Kısacası, Burberry için yeni bir dönem başlıyor.

Kadınların kıyafetlerle güçlendirilmesinin savunucularından Christopher Kane, geçtiğimiz sezonda olduğu gibi yine cinsellikten ilhamını alıyor. Kadın iç çamaşırını giyilebilir kılan tasarımcı, koleksiyonu oldukça şık ve arzu edilebilir hale getiriyor. Siyah ve kırmızının dantellerle buluştuğu koleksiyon, cinsel yamyamlığın altını çiziyor.

İngiliz tasarımcı İlkbahar-Yaz koleksiyonu için seksenlerin sonunda feminist bir peri masalı konsepti yaratmış. Pastel tonların fuşya ve canlı yeşillerle eşleştiği koleksiyonda uçuşan kumaşların hakimiyeti bulunmaktaydı. Omuz detaylarının öne çıktığı tasarımların yanı sıra tonsürton takımlarla “The Working Girl” filmine atıfta bulunuldu.

İlkbahar-Yaz koleksiyonunda House of Holland kadını, hep hareket halinde. Metrodaki kadınlardan ilham alan marka, erkek koleksiyonunda bulunan koşumları kadın koleksiyonuna taşıyor. Canlı renklerin bulunduğu koleksiyon ile kadınların metro deneyimini güzelleştiriyor.

Jonathan Anderson İlkbahar-Yaz koleksiyonu için defilesinin bir moda kutlaması tadında geçmesini istemiş. Bu yüzden daha etnik daha bohem bir koleksiyonla karşımıza çıkan tasarımcı, ince ketenlerle bol bol kroşe kullanıyor.

İlkbahar-Yaz koleksiyonuyla genç tasarımcı bizi altmışlı ve yetmişli yılların göz alıcı gece hayatına götürüyor. Markanın alamet-i farikası olan payetlerin bol bol kullanıldığı koleksiyonda mini A kesim elbiseler, altın detaylar ve rnek bloğu grafik desenler bulunuyor.