Küresel bir dalga: ’’Hallyu! The Korean Wave”

Her geçen gün etkileşimin sınırları genişliyor. Olup biteni takip etmek, eskisinden çok daha kolay bir hale geliyor. Farklı bir uçta yaşanan gelişmeler bile aynı hızla gündeminizi değiştirebiliyor. Viral pazarlama örnekleri gün geçtikçe daha çok çoğalıyor. Evet, son zamanlarda dijital dünyanın etkisiyle büyük bir dalganın içerisinde yer alıyoruz. O dalganın bizi nereye getireceğini ön göremesek de suyun içinde kendimizi akışa teslim ettiğimizi söyleyebiliriz. Squid Game’i izlemeyen, K-Pop gruplarından BlackPink’i dinlemeyen yoktur diye tahmin ediyoruz. En azından yıllar önce Psy’nin Gangnam Style isimli şarkısı ile mutlaka dans etmişsinizdir. Kore dalgası birkaç yıldır geniş bir kitleyi etkisi altına almış durumda. Londra'daki Victoria & Albert Müzesi de Kore dalgasına ev sahipliği yaparak yaşadığımız etkileşimi tam olarak somutlaştırmayı başarıyor. İsmini ‘‘Hallyu-Kore Dalgası’’ teriminden alan sergi, K-Pop başta olmak üzere birçok Kore içeriklerini bir araya getiriyor. Dizilerde, filmlerde, sanatta ve hatta modada çığ gibi büyüyen Kore kültürü, adeta tüm dünyayı kasıp kavurmaya devam ediyor. Sergi, Güney Kore'nin renkli ve dinamik popüler kültürünü sergileyerek, Kore dalgasının oluşumlarını ve sinema, müzik, güzellik, moda gibi endüstriler üzerindeki küresel etkisini ele alıyor. Dile kolay, 30 yıllık geçmişin kendi içinde gerçekleştiği evrim; ’’Hallyu! The Korean Wave” isimli sergi ile bir çatı altında özetleniyor. Bir ikon haline dönüşen Squid Game karakterlerinin kostümlerinden, K-Pop müzik gruplarının sahnelerine kadar birçok detay ince elenip sık dokunularak tasarlanıyor. 200’ü aşkın nesneyi Kore kültürüne tutku duyan insanlar ile buluşturan sergi, dört farklı tematik bölüm oluşturarak hepsini kendi içerisinde ayrı ayrı inceliyor.

Yok oluştan varoluşa!

Birinci bölüm bizleri aslında 1950’li yıllara doğru yolculuğa çıkarıyor. 1950'lerin sonlarında Güney Kore'nin savaştan aldığı zararlara rağmen 2000’li yıllara gelindiğinde kültürel güç merkezine dönüşen süreçleri bu bölümde ele alınıyor. Dünyanın ilk ticari MP3 çalarından, sanatçı Nam June Paik’in 1986 tarihli anıtsal bir video heykeline kadar birçok farklı nesne bizleri bu alanda karşılıyor. Tabii 1990’larda Kore dalgasının giderek büyüyeceğinin sinyalini veren Hallyu grubunu da unutmamak gerekiyor. İkinci bölüme geldiğimizde ise K-drama ve film endüstrisinin üzerinde duruluyor. Posterler, storyboard'lar, aksesuarlar ve kostümler bu bölümde dikkat çekerken, son zamanların popüler Netflix dizisi Squid Game’den kostümler ve Oscar ödüllü Parasite filminin yeniden yaratılan banyo seti de bu bölümün daha çok merak uyandırmasını sağlıyor. Her şey kusursuzca tasarlanarak, izlediğimiz dizi ve filmlerin etkisini yeniden hissetmemizi sağlıyor. Üçüncü bölümde ise dünya çapında K-Pop müziğinin bir anda yükselişe geçmesi üzerinde duruluyor. Tabii ki dijital dünyanın da viral pazarlamadaki önemli bir rol oynamasının altı çiziliyor. Serginin bir başka köşesinde ise Gwon Osang'ın, şarkıcı ve söz yazarı G-Dragon'u tasvir eden üç metre yüksekliğindeki heykeli dikkat çekiyor. Bir diğer köşede ise Aespa’nın Next Level adlı müzik videosundaki ışıltılı kıyafetleri yer alıyor. Serginin son bölümüne geldiğimizde ise güzellik ve modaya odaklanılıyor. Her bir bölümün kendi içindeki temaları bizleri Kore kültürünün farklılıklarına ortak ediyor. Londra’da 25 Haziran 2023 tarihine kadar açık olacak olan ’’Hallyu! The Korean Wave” sergisi, gelecek yıllarda Kore Dalgası için önemli bir durak olmuş olacak. Çünkü Kore dalgası henüz yolculuğunu tamamlamadı.