Çağdaş sanata Louis Vuitton bakışı

Fondation Louis Vuitton, 2024 İlkbaharında misyonunu bir kez daha vurguluyor: Çağımızın sanatını mümkün olan en geniş kitleye tanıtmak.

Fondation Louis Vuitton, 2024 İlkbaharında misyonunu bir kez daha vurguluyor: Çağımızın sanatını mümkün olan en geniş kitleye tanıtmak. 'Modernitenin dönüm noktası niteliğindeki eserlerini' sunmayı taahhüt eden Fondation, modernite tarihiyle bağlantılı olmakla birlikte yeni metodlar öneren ve algıları altüst eden sanatçıları da kutlamayı kendine görev ediniyor.

4 Mayıs - 9 Eylül 2024 tarihleri arasında, Henri Matisse'in (1869-1954) “Red Studio” ( 1911) adlı eserine adanmış önemli bir sergi ile Ellsworth Kelly'nin (1923-2015) resim, heykel, fotoğraf ve çizimlerinden oluşan yeni bir retrospektifi aynı anda sunuluyor. Ayrıca Fondation, Paris'teki Olimpiyat Oyunları bağlamında, bu uluslararası etkinliğe alternatif ve şiirsel bir bakış açısı sunarak Koleksiyon'dan sporla ilgili eserlerden bir seçki sunuyor.

“Matisse: The Red Studio”

Fondation Louis Vuitton, New York Modern Sanat Müzesi (MoMA) ve SMK - Statens Museum for Kunst, Kopenhag (Danimarka Ulusal Galerisi) iş birliğiyle "Matisse: The Red Studio" sergisine ev sahipliği yapıyor ve 1949 yılında satın alınmasından bu yana MoMA'nın ikonik eserlerinden biri olan 1911 tarihli bu ünlü başyapıtın doğuşuna ve tarihine odaklanıyor. Büyük tuval, sanatçının resim ve heykelleri, mobilyaları ve dekoratif objeleriyle dolu stüdyosunu tasvir ediyor. Bu sergide, "Red Studio"da gösterilen eserleri, Matisse'in Issy-les-Moulineaux'daki atölyesinden ayrıldıklarından bu yana ilk kez bir araya getiriliyor.

Sunumda ayrıca arşiv malzemeleri ve ilgili resim ve çizimler de yer alıyor. MoMA'nın baş küratörü Ann Temkin sergi hakkındaki bakış açısını, "110 yaşını geride bırakan "The Red Studio", hem yüzyıllardır süregelen stüdyo resimleri geleneğinde bir dönüm noktası hem de modern sanatın temel eserlerinden biri." sözleriyle ifade ediyor. Temkin, yorumlarına "Bu resim, atölyesini resmetme görevini üstlenen her sanatçı için bir mihenk taşı olmaya devam ediyor. Matisse'in eserin yüzeyini kırmızı bir katmanla tamamlama yönündeki radikal kararı, aralarında Mark Rothko ve Ellsworth Kelly'nin de bulunduğu akademisyen ve sanatçı kuşaklarını büyülüyor. Yine de resmin kökeni ve tarihi açısından keşfedilmeyi bekleyen çok şey var." ifadesi ile devam ediyor.

Serginin ana odağında, “The Red Studio” eserinin yanı sıra altı resim, üç heykel ve bir seramik bulunuyor. 1898 ve 1911 yılları arasında üretilen bu eserlerin arasında, 31 yıl sonra ilk kez Fransa'da sergilenecek olan “Young Sailor (II)” (1906) gibi tanıdık tablolar, “Corsica, The Old Mill” (1898) gibi daha az bilinen eserler ve yerleri yeni keşfedilen objeler yer alıyor. Bu tablolardan üçü, “Bathers” (1907), “Le Luxe (II)” (1907-08) ve “Nude with a White Scarf” (1909), Matisse'in eserlerinden oluşan önemli bir koleksiyonun parçası olarak SMK'ya aitken; sanatçının ön planda resmedilen 1907 tarihli seramik tabağı MoMA'nın koleksiyonundan geliyor.

Sergide ayrıca, MoMA'nın "The Blue Window" (1913) ve MNAM/Centre Pompidou'nun " Large Red Interior" (1948) gibi "The Red Studio" ile yakından ilişkili olan ve tablonun Matisse'in atölyesinden Modern Sanat Müzesi tarafından satın alınmasına kadar geçen karmaşık süreci anlatan bir dizi resim ve çizim de yer alıyor. Birçoğu bu projeyle bağlantılı olarak ilk kez yayınlanan veya sergilenen mektuplar ve fotoğraflar gibi zengin bir arşiv malzemesi seçkisi ise, tablonun konusu, gelişimi ve alımlanması hakkında yeni bilgiler ortaya koyuyor. Sergide ayrıca, resmin yapım süreciyle ilgili yeni keşifleri sunan, koruma bilimine adanmış bir video da yer alıyor.

Matisse'in “The Red Studio” tablosu, sanatçının Issy-les-Moulineaux kasabasındaki çalışma ortamını tasvir eder. The Red Studio, Matisse'in en sadık ve cesur ilk patronu Sergei Shchukin tarafından talep edilen bir dizi çalışmanın parçası olarak resmedilmiştir. Shchukin, tablonun öncüsü olan “The Pink Studio” tablosunu hevesle satın alır; ancak The Red Studio’yu almayı reddeder. Resim 16 yıl boyunca Matisse'in elinde kalır ve bu süre zarfında 1912'de Londra'daki İkinci Post-Empresyonist Sergi'ye ve 1913 Armory Show için New York, Chicago ve Boston'a gider.

“The Red Studio” eseri son olarak 1927 yılında Londra'da sanatçılara ve aristokratlara hizmet veren Gargoyle Club'ın kurucusu David Tennant tarafından satın alınır. Eser, 1940'ların başına kadar Gargoyle Club'da asılı kalır; kısa bir süre sonra New York'taki Bignou Galerisi'nin yöneticisi Georges Keller tarafından satın alınır. The Red Studio 1949 yılında MoMA'nın koleksiyonuna alınır ve böylelikle adeta ikinci bir hayata kavuşur. 1949'dan itibaren New Yorklu sanatçılar ve oradan geçen herkes, radikal yeniliği adeta yeniden keşfedilen bu eserin önünde duruyor ve ona hayranlıkla bakıyor.

1940'ların sonlarında Matisse'in kendisi, 1911 tarihli eseri benzersiz kılan şeyin, o dönemde Matisse'in Issy-les-Moulineaux'daki atölyesinde bulunan mobilya, resim ve objelerin kesin bir şekilde tasvir edilmesine rağmen, kırmızı rengin akıldan çıkmayan yaygınlığı nedeniyle "soyutlanması" olduğunu belirtmiştir. Matisse, Şubat 1949'da oğlu Pierre Matisse tarafından New York'ta sergilendikten sonra 1950'de Musée National d'Art Moderne koleksiyonlarına giren 1948 tarihli “Large Red Interior” eseri başta olmak üzere, atölye ortamını konu alan yeni bir dizi şaheser üretti. Sergide yer alan bu eser, Matisse'in resminin savaş sonrası yıllarda Paris'te olduğu kadar New York'ta da taşıdığı önemi hatırlatıyor ve sanatçının Modern Sanat Müzesi'nin yanı sıra MNAM'daki varlığını da vurguluyor.

Fondation'ın sergisinde özellikle 1911 tarihli “The Red Studio” ile 1948 tarihli “Large Red Interior” arasındaki diyalog vurgulanıyor ve Matisse'in yaklaşık 40 yıllık bir süre içinde, çalışmalarının derin bir değişim geçirdiği bir dönemde bu öncü tabloyu nasıl yeniden yorumladığı gösteriliyor. İki resim paralel yaşamlar sürerek birçok Amerikalı ve Avrupalı sanatçıya ilham kaynağı oluyor.

Sergi, Modern Sanat Müzesi'nin Marie-Josée ve Henry Kravis Resim ve Heykel Baş Küratörü Ann Temkin ile SMK Baş Küratörü ve Kıdemli Araştırmacısı Dorthe Aagesen tarafından Henri Matisse Arşivi'nin iş birliğiyle düzenleniyor.

"Matisse: The Red Studio" sergisi 1 Mayıs – 10 Eylül 2022 tarihleri arasında New York'taki MoMA'da ve 13 Ekim 2022 – 26 Şubat 2023 tarihleri arasında Kopenhag'daki SMK'da sergilenmiştir.

matisse, l'atelier rouge (exposition flv) art modern art painting home decor person

matisse, l'atelier rouge (exposition flv) art painting person

matisse, l'atelier rouge (exposition flv) art painting person face head drawing

matisse, l'atelier rouge (exposition flv), photographie d'oeuvre museum of modern art (moma), new art painting modern art person

“Ellsworth Kelly. Shapes and Colors, 1949-2015”

Sanatçının doğumunun yüzüncü yılını kutlamak üzere düzenlenen "Ellsworth Kelly. Shapes and Colors, 1949-2015" sergisi, 20. yüzyılın ikinci yarısının bu önemli sanatçısının çalışmalarına hem kronolojik olarak hem de sergilenen eserler bakımından geniş bir bakış açısı sunan, Fransa'daki ilk sergi olma özelliği taşıyor. Glenstone Müzesi (Potomac, Maryland) ve Ellsworth Kelly Stüdyosu iş birliğiyle düzenlenen sergi, resim ve heykellerin yanı sıra çizimler, fotoğraflar ve kolajlardan oluşan 100'den fazla eseri bir araya getiriyor. Sergi, uluslararası kurumların (Chicago Sanat Enstitüsü, Kröller-Müller Müzesi, Modern Sanat Müzesi, San Francisco Modern Sanat Müzesi, Tate, Whitney Müzesi) yanı sıra özel koleksiyonlardan ödünç alınan eserlerle destekleniyor.

Ellsworth Kelly, en önemli Amerikalı soyut ressam ve heykeltıraşlardan biri olarak kabul ediliyor. Yetmiş yıla yayılan kariyeri, herhangi bir ekol ya da akımdan bağımsız sanatsal duruşu ve 20. yüzyıl resim ve heykel sanatına yaptığı çığır açıcı katkılarla öne çıkıyor. Kelly, 20. ve 21. yüzyıllarda soyut sanatın yeniden canlanmasını sağlayan tekil bir tarz yaratmak için doğadan ve çevresindeki dünyadan ilham alıyor. Ölümünün üzerinden on yıl geçmesine rağmen eserleri, resmin alışılagelmiş sınırlarının çok ötesinde, hala aynı hayranlığı uyandırıyor. Fondation Louis Vuitton Oditoryumu, sanatçıya sipariş edilen son esere ev sahipliği yaptığı için her gün Kelly’nin eşsiz sanatına tanıklık etme fırsatına sahip oluyor. Frank Gehry'nin mimarisinin unsurlarıyla adeta bir diyalog içinde tasarlanan bu eser, sahne perdesinden (Spectrum VIII) konser salonunun duvarlarına kadar devam ediyor ve salonu bir dizi kırmızı, sarı, mavi, yeşil ve mor monokromla hareketlendiriyor.

"Ellsworth Kelly. Shapes and Colors, 1949-2015" sergisi, sanatçının şekil, renk, çizgi ve mekan arasındaki ilişkiyi keşfedişinin izini, kariyerinin önemli dönemlerine ait eserler aracılığıyla sürüyor. Binanın iki katında ve yaklaşık 1.500 metrekarelik bir alanda sergilenen eserler, izleyiciyi Ellsworth Kelly'nin sanatsal dağarcığının aldatıcı sadeliğini unutmaya ve şaşırtıcı bir canlılık ve zenginlik içeren eserler bütününü takdir etmeye çağırıyor. Çoğunlukla tek renkli ve görünüşte katı bir kompozisyona sahip olan bu eserler, bir sistemden ya da belirli kurallara

bağlılıktan ortaya çıkmıyor. Bu eserler, şekil ve renklerin hedonizmle el ele ilerlediği görsel bir arayışın sonucu olarak hayata geçiyor.

Fondation'un zemin ve birinci katlarında yer alan sergide Glenstone Müzesi, Fondation Louis Vuitton ve başta Centre Pompidou, Chicago Sanat Enstitüsü, Philadelphia Sanat Müzesi, Kröller- Müller Müzesi (Hollanda), San Francisco Modern Sanat Müzesi, Tate (Londra), Walker Sanat Merkezi (Minneapolis) ve Whitney Amerikan Sanatı Müzesi (New York) olmak üzere önemli uluslararası müzelerin koleksiyonlarından yaklaşık 100 eser yer alıyor. Önemli eserler ayrıca Ellsworth Kelly Stüdyosu ve özel koleksiyonlar tarafından cömertçe ödünç veriliyor.

Sergilenen eserler, resimden heykele, kâğıt üzerine çalışmalardan kolaj ve fotoğrafa kadar sanatçının kullandığı geniş bir medya yelpazesini kapsıyor. Sergide, Ellsworth Kelly'nin Giverny ziyaretinden sonra yaptığı ilk monokrom olan “Tableau Vert” (1952) ya da ressamın mimariye olan bağlılığının önemli bir örneği olan “Painting in Three Panels” (1956) gibi sanatçının gençlik döneminden resimler de yer alıyor. Bu erken dönem çalışmaları, artık ikonikleşmiş “Chatham” ve “Spectrum” serilerinden örneklerin önünde sergileniyor. Sanatçının kariyeri boyunca ürettiği bir dizi bitki çiziminin yanı sıra nadiren sergilenen fotoğraflardan oluşan bir koleksiyon da öne çıkıyor.

Sergide yer alan çarpıcı eserler arasında, Ellsworth Kelly'nin özel olarak tasarlanmış bir mekânda sergilenen büyük ölçekli yer resimleri serisinin ilki olan "Yellow Curve" (1990) de yer alıyor. Yaklaşık 60 metrekarelik bir alana yayılan enstalasyon, 1990 yılında Frankfurt am Main'daki Portikus'ta düzenlenen bir sergi için yaratılmasından bu yana "Yellow Curve"ün Avrupa'daki ilk sunumu olma özelliğini taşıyor. Ellsworth Kelly'nin 2014 yılında Fondation Louis Vuitton Oditoryumu için mimar Frank Gehry ile diyalog halinde tamamladığı bir diğer anıtsal çalışma ise kalıcı bir eser. Sergiye entegre edilen eser, bu projeyi ve sanatçının eserlerine dahil edilişini inceleyen bir belgesel odasında izleyicilere sunuluyor.

"Ellsworth Kelly. Shapes and Colors, 1949-2015" sergisi, Glenstone Müzesi (Potomac, Maryland) tarafından düzenlenen ve 17 Mart 2024 tarihine kadar sürecek olan gezici sergi "Ellsworth Kelly at 100"ın bir parçası olarak sunuluyor. Serginin Fransızca versiyonu özellikle Ellsworth Kelly'nin Fondation Louis Vuitton Oditoryumu’na yaptığı katkı ışığında uyarlanıyor. Ellsworth Kelly'nin genç bir sanatçı olarak en radikal fikirlerinden bazılarını geliştirdiği Paris'ten sonra, Doha'daki (Katar) M7'de gerçekleştirilecek sunum, sanatçının çalışmalarının Orta Doğu'daki ilk sergisi olacak.

city metropolis urban art collage waterfront watercraft boat painting sea

floor flooring indoors interior design housing staircase handrail loft plywood wood

architecture building house housing staircase indoors interior design handrail flooring loft

floor flooring indoors interior design wood hardwood building office building plywood window

“THE BEAUTY OF SPORT”
Koleksiyon'daki sanatçıların bakış açısı

Olimpiyat ateşinin Fondation Louis Vuitton binasından geçişi anısına düzenlenen bir sergi.

Koleksiyonumuzdan seçilen eserler, Galeri 9'dan Galeri 11'e kadar beş uluslararası sanatçının eserleriyle birlikte ikinci katta sergilenecektir. Bu eserlerin derinliği ve genişliği, spor temasına alışılmadık, şiirsel bir bakış açısı sağlıyor.

Sergilenen sanatçılar:

Abraham Poincheval (1972, Fransa) Andreas Gursky (1955, Almanya)
Roman Signer (1938, İsviçre)
Omar Victor Diop (1980, Senegal) Jean-Michel Basquiat (1960 – 1988, ABD) Andy Warhol (1928 – 1987, ABD)