Ridley Scott'ın 10 imza filmi
Yönetmen koltuğunda İngiliz yönetmen Ridley Scott’ın oturduğu, Lady Gaga, Adam Driver, Al Pacino ve Articles Jeremy Irons gibi yıldız isimleri buluşturan, İtalyan moda evi Gucci’nin arkasındaki ailenin gerçek hikayesini anlatan ‘House of Gucci’ filmi 26 Kasım’da vizyona girdi. Bu vesileyle Ridley Scott'ın yönettiği en iyi 10 filmini mercek altına aldık.
Andy Weir imzalı çok satan kitap The Martian, tam da Ridley Scott'ın sinemaya uyarlayacağı bir eser. Film, türlü aksaklıklar sonucu kızıl gezegenin uçsuz bucaksızlığında yalnız başına kalmış ve kısıtlı imkanlarla kurtuluşunu kovalayan Mark Watney'nin hikâyesini ele alıyor.
Roma Generali iken ailesi elinden alınıp köleye sonra ise bir gladyatöre dönüşen Maximus’un (Russel Crowe) intikam hikayesini anlatan Gladiator 12 dalda Oscar’a aday oldu. En İyi Film ve En İyi Erkek oyuncu dahil olmak üzere 5 dalda Oscar ödülü kazanan film, Ridley Scott’un en iyi filmleri arasına girmeyi başarıyor.
Unutulmaz sahneleri ve ikonik yaratığı ile bilim-kurgu ve korku türüne yön veren Alien, Ridley Scott’ın ilk başyapıtı. Bu film Ridlet Scott’ı en iyi yönetmenler listesi arasına soktu.
Ridley Scott’ın filmografisinde yeterince bilinmeyen ama yönetmen başyapıtlarından biri sayılabilecek The Duellists, birbirine düşman olan iki askerin yaşam boyu süren düellosunu anlatıyor. Film Cannes Film festivaline aday olurken, festivalde En İyi İlk Film dalında ödül kazandı.
Blade Runner, Ridley Scott’ın yönetmenlik tarihi boyunca yaptığı en iyi filmlerden biri. Philip K. Dick’in ‘Do Androids Dream of Electric Sheep?’ adlı romanından uyarlanan, En İyi Sanat Yönetimi ve En İyi Görsel Efekt dallarında Oscar’a adaylığı bulunan ve birçok kurgusu bulunan Blade Runner, sadece bilim-kurgu türünün değil aynı zamanda sinema tarihinin en unutulmaz filmlerinden biri.
Thomas Harris’in romanlarından uyarlanan Hannibal serisi, karizmatik-psikopat seri katil Doktor Hannibal Lecter karakteri ile bugün popüler kültürün içine kaçınılmaz bir biçimde dahil olmuş durumda. Hannibal Lecter, edebiyattan sinemaya, televizyondan video oyunlarına kadar çeşitli platformlarda sürekli gördüğümüz bir figür haline geldiyse, kuşkusuz bunda Ridley Scott’ın da oldukça büyük bir payı var.
Ridley Scott’ın Gladiator’den sonra bir diğer başyapıtlarından biri olan 'Kingdom of Heaven' filmi Orta çağ zamanlarına ışık tutmaktadır. Balian adındaki demircinin ailesini kaybettikten sonra şövalye olma yolunda ilerleyişini ve kaderin onun üzerinde oynadığı oyunları beyaz perdeye taşıyan film tarih, dram ve macera severlere hitap etmektedir.
Ridley Scott'ın hırslı ve hoş görünümlü filmi, bilimkurgu klasiği Alien'dan önce geçiyor ve kısmen ön bölüm, kısmen de bir temanın varyasyonu olarak ele alınıyor. Prometheus, Alien'dan gelen birçok fikri ve düşünceyi benzer zeka ve üslupla tekrar ediyor.
Ridley Scott’ın unutulmaz savaş filmlerinden olan Black Hawk Down, 90’larda geçen ABD’nin Somali’ye düzenlediği baskını ele alıyor. Film 4 dalda Oscar'a aday gösterildi ve Ridley Scott’a En İyi Yönetmen dalında üçüncü adaylığını kazandırdı.
Ridley Scott’ın çok sevilen feminist yol filmi Thelma and Louise, Scott’ın yapımlarında üst sıralarda yer alıyor. Film, bir tecavüzcüyü öldürdükten sonra yalan söyleyen ve kanundan kaçmaya çalışan iki kadını ele alıyor. Ridley Scott’ın bu filmi kısa sürede feminist sinemada popülaritesi ve güncelliğiyle günümüze kadar gelen yapımlar arasında.