Nicole Kidman ile 2024 Paris Olimpiyatları üzerine
Nicole Kidman ile L'Officiel Türkiye takipçilerine özel 2024 Paris Olimpiyatları hakkında konuştuk.
Paris'e hoş geldiniz!
Olimpiyat Oyunları sırasında şehri nasıl buluyorsunuz?
Aslında, daha üç hafta önce Olimpiyat Oyunları'na hazırlık sürecinde buradaydık. Ne kadar çok emek harcandığını ve her şeyin ne kadar mükemmel işlediğini görmek harika. Gerçekten çok güzel bir iş ortaya çıkmış durumda.
Şimdiye kadar hangi spor dallarını izlediniz?
Dün kaykay yarışmalarını izledik. Gerçekten etkileyiciydi. Bu kızların ne kadar genç olduğuna inanamadım ama hepsi çok cesur. Ardından dün gece yüzme yarışmalarını da izledik. İzleyici deneyimi muazzamdı. Tıpkı bir gece kulübünde gibi hissettiriyordu.
Hiç madalya kazanımına tanık oldunuz mu?
Léon Marchand'ın karışık yarışta Olimpiyat Rekorunu kırışını izledik. Çok güzeldi. O Fransız atmosferinin bir parçası olmak inanılmazdı. Etrafımızda pek çok Fransız izleyici vardı ve hepimiz bir aradaydık, onun kazanmasını istiyorduk. Sonra o öne geçti ve yarışı tamamladı. Elbette ardından Fransız milli marşı çalındı, her şey çok güzeldi.
Siz spor yapıyor musunuz?
Tenis oynuyorum, koşmayı ve yüzmeyi seviyorum. Sanırım bu, Avustralyalı olmanın bir parçası. Spor yapmaya çok erken yaşlarda başlanır. Ama aynı zamanda harika bir de izleyiciyim. İnsanları büyük bir heyecanla desteklemeyi seviyorum.
Olimpiyat Oyunları'na dair özel anılarınız var mı?
Londra Olimpiyatları'na gittim. Vancouver'daki Kış Olimpiyatları'na gittim. Tokyo'ya gitmeyi planlıyorduk ama gidemedik. Çok hayal kırıklığına uğramıştık, bu yüzden Paris'teki bu oyunlar uzun bir süre sonra geri dönen büyük bir etkinlik gibi hissettiriyor.
Sizce dünya neden Olimpiyat Oyunları'na bu kadar ilgi duyuyor?
Umut. Herkesin umut sahibi olmasıyla ilgili. Buraya gelen her sporcu için umut var. İnsanların bir konuda ne kadar birleştiğini görmek çok hoşuma gidiyor. Bir sporcu olarak, Olimpiyatlar'a katıldığınızı söyleyebiliyorsanız, bunu hayatınızın geri kalanına da taşırsınız. Olimpiyatlar rekabetle ilgili olsa da aynı zamanda çok büyük bir mutluluğu tecrübe etmek ile de ilgili.
Sporculardan ilham alıyor musunuz?
Tabii ki. Bence bu, özveri ve kararlılık ile yerinizi nasıl yönettiğiniz. Ya da yer alamazsanız, bu çok yıkıcı olabilir. Bu sporcuların direncini oldukça olağanüstü buluyorum. Ve ardından o kadar çok Olimpiyat'a katılan ve yaşa meydan okuyan insanları görüyorsunuz. Öte yandan, birden karşınıza çıkan genç umutlular var ve aniden ‘aman tanrım, ne kadar gençler’ diye düşünüyorsunuz. Olimpiyat Oyunları tüm demografileri kapsıyor ve herkes bunun bir parçası.
Sporcuların kendisinden ilham alıyor musunuz?
Elbette. Bence bu adanmışlık, kararlılık ve bulunduğunuz yeri yönetme yeteneğidir. Ya da, bunu yönetmezseniz sonuçlar çok yıkıcı olabilir. Sporcuların dayanıklılığını olağanüstü buluyorum. Sonra, geçmişinde birçok Olimpiyat Oyununa katılmış ve hala yaşlanmaya meydan okuyan insanları görüyorsunuz. Diğer yanda, umut dolu genç insanlar ortaya çıkıyor ve kendi kendinize 'aman Tanrım, ne kadar da gençler' diye düşünüyorsunuz. Olimpiyat Oyunları tüm demografik özellikleri kapsıyor ve herkes de bunun bir parçası olabiliyor.
OMEGA'nın zaman tutuculuğunu yerinde tecrübe ettiniz. Sizce bu işi yapmak için ne gerekiyor?
OMEGA inanılmaz derecede profesyonel ve kendini spora adamış bir firma. Bu 92 yıllık bir miras, dolayısıyla benim için logo Olimpiyat Oyunları ile eş anlamlıdır. Çok stresli bir iş olsa gerek değil mi? Ancak zaman işleyişi olağanüstü. Gelmeyi sevmemin sebebi ise OMEGA’nın, insanları bir araya getiren bir marka olması; tıpkı Olimpiyat Oyunları gibi.
Paris'ten eve götürmek istediğiniz bir şey var mı?
Ekmek bagetleri. Başka hiçbir yerde böylesi yok. İnsanların ne dediği umurumda değil.
Ve son olarak, sizin altın madalya şampiyonunuz olan OMEGA saati hangisi?
Sürekli değişiyorum. Ama Ladymatic muhtemelen her zaman ilgimi çeken model. Hatta burada Paris'te bile Ladymatic takan, benden daha sportif olan bir kızım var. Onun da kendine has bir tarzı var.