<p>Eyl&uuml;l sayımızın kapak yıldızı Demet &Ouml;zdemir ile Yayın ve Moda Direkt&ouml;r&uuml;'m&uuml;z İnan Kırdemir'in ger&ccedil;ekleştirdiği r&ouml;portajdan aşk ve sevgi &uuml;zerine bir kesit.</p>

<div class="page" title="Page 10">
  <div class="section">
    <div class="layoutArea">
      <div class="column">
        <p style="text-align: justify;"><span>İlk kez merhabalaşacağım bir ünlüyle kapak çekimi gerçekleştirdiğimde telaşım ikiye katlanıyor nedense. Kaç çekim oldu, hala çözemedim. Tanışmaları çok tılsımlı ve kıymetli bulduğumdan muhtemelen. &ldquo;Merhaba&rdquo; dediğiniz o ilk an yolun devamını belirliyor çünkü. Kapak kızımız Demet Özdemir&rsquo;in merhabası ılık, iç ısıtan cinsten. Sıcacık ses tonu ve yüksek enerjisiyle ilk saniyede yakın hissettiriyor. Mıknatıs gibi biraz da, çekiyor... </span></p>
        <p style="text-align: justify;"><span>Çekim esnasında doyasıya dans ediyor, gülüyor, eğleniyor. Ağustos sıcağında sonbahar/kış sezonundan yün kazakları giymesine rağmen enerjisi düşmüyor. Sıcaktan şikayet ediyor biraz, yün kazaktan değil. </span></p>
        <p style="text-align: justify;"><span>Eylül sayımızı düşlerin gücüne ve yaratıcılığa adıyoruz. Hazır Özdemir de Disney+ yapımı yeni dizisi Dünyayla Benim Aramda&rsquo;da bir moda dergisinin yayın yönetmenini canlandırırken, hem dergi dünyasının kreatif gücünden hem de modanın düşler diyarından ve ikonluk mertebesinden ilham aldığımız bir çekimde buluşuyoruz. </span></p>
        <p style="text-align: justify;"><span>Sayıyı hazırlarken yaratıcı güç nedir diye çokça düşündüm ve bireysel psikoloji ekolünün kurucusu Alfred Adler&rsquo;e sarıldım. Her bireyin yaratıcı bir güçle dünyaya geldiğini söylüyor Adler. Doğmanın değil, bu güçle ne yaptığının öneminin altını çiziyor. </span></p>
        <p style="text-align: justify;"><span>Özdemir kendi yaratıcı gücünü çocuk yaşta fark etmiş ve </span><span style="background-color: transparent; font-family: inherit; font-size: inherit; font-style: inherit; font-variant-ligatures: inherit; font-variant-caps: inherit; font-weight: inherit; letter-spacing: 0px;">hayalleri üzerinden yorumlamış. &ldquo;Hayal gücü yüksek bir kız çocuğuydum. Çocukluğumdan bu yana her şeyi önce hayal </span><span style="background-color: transparent; font-family: inherit; font-size: inherit; font-style: inherit; font-variant-ligatures: inherit; font-variant-caps: inherit; font-weight: inherit; letter-spacing: 0px;">kurarak gerçekleştirdim. Bir çeşit olumlama da diyebiliriz buna. </span><span style="background-color: transparent; font-family: inherit; font-size: inherit; font-style: inherit; font-variant-ligatures: inherit; font-variant-caps: inherit; font-weight: inherit; letter-spacing: 0px;">İnsan düşlediği şeylerin gerçek olduğunu görünce daha temkinli hayal kurmaya başlıyor.&rdquo; Hayallerini sınırlamaktan bahsetmiyor, aksine neyin hayalini kurduğuna itina ediyor. Kimi bu güçle </span><span style="background-color: transparent; font-family: inherit; font-size: inherit; font-style: inherit; font-variant-ligatures: inherit; font-variant-caps: inherit; font-weight: inherit; letter-spacing: 0px;">doğuyor belli ki, kimi ise yolda öğreniyor ya da öğrenemiyor. &ldquo;Yaradılış demeyelim. Hayal kurmanın önünü kesmek istemem. &lsquo;Madem hayal kurarak oluyor, o zaman hayal kurmaya devam&rsquo; diye basitleştirmek de istemem. Manevi hayallerin dünyevi hayallerden daha fazla gerçekleştiğini söyleyebilirim. Bilhassa iyi niyetle, yürekten istediğinde.&rdquo;</span></p>
        <div class="page" title="Page 10">
          <div class="section">
            <div class="layoutArea">
              <div class="column">
                <p style="text-align: justify;"><span>İzmit&rsquo;te İstanbul&rsquo;a kıyasla çok küçük bir yerde doğup büyümüş Özdemir. &ldquo;Evde beslediğimiz hayvanlarımız dünyayı yaşadıkları ev kadar zannederler ya, işte bende de buna benzer bir hissiyat oluşmuştu. Oradan çıkmakla alakalı bir derdim, hayalim vardı hep.&rdquo; Başka dünyaların, hayatların var olduğunu çoğu çocuk gibi televizyondan, izlediklerinden, okuduklarından öğrenmiş. &ldquo;Ferhunde Hanımları bile izlediğimi hatırlıyorum. O kadar büyülüydü ki... Her seyrettiğim şeyde farklı ihtimaller, başka olasılıklar ve insanlar keşfediyordum.&rdquo; İşte bu keşifle birlikte küçük bir kız çocuğuyken </span><span style="background-color: transparent; font-family: inherit; font-size: inherit; font-style: inherit; font-variant-ligatures: inherit; font-variant-caps: inherit; font-weight: inherit; letter-spacing: 0px;">oyuncu olmayı kafaya koyuyor. &ldquo;Madem birden fazla insan olamıyorum, o halde birden fazla insanı oynarım.&rdquo;</span></p>
              </div>
            </div>
          </div>
        </div>
      </div>
    </div>
  </div>
</div>

<div class="page" title="Page 10">
  <div class="section">
    <div class="layoutArea">
      <div class="column">
        <p style="text-align: justify;"><span>Oyun oynamak, oyunculuk ve gözlem yeteneği arasında kurduğu bağ düşündürüyor. Zira bu üç başlığın temelinde yaratıcılık var. &ldquo;Yaratıcılık çocuklarda oyun oynayarak başlıyor. Bugün büyük şehirlerde çocukların dışarıda oyun oynaması neredeyse imkansız. Ben sokakta büyüdüm. Kalıpsız ve özgürce. Ağaçlara da tırmandım, Barbie bebekle de oynadım. Çocukluğunda sokağa, doğaya, hayata karışınca gözlem yeteneğin de artıyor. Hayat gözünün önünde geçiyor çünkü...&rdquo; </span></p>
        <p style="text-align: justify;"><span>Bir an önce büyüyüp çıkıp gitmek istediği &lsquo;küçük yer&rsquo; bugünkü Demet olmasında epey katkı sağlamış aslında. Bir de kıymetlisi, annesi var tabii. Onun da katkısı büyük. &ldquo;Bazı insanların yaptıklarını değil yapmadıklarını gördüğünde neler yapman gerektiğini anlıyorsun. Annem yurt dışında yaşarken babama duyduğu aşktan İzmit&rsquo;e yerleşmeyi seçmiş. &lsquo;Ya annem buraya hiç gelmeseydi, hayatı nasıl olurdu?&rsquo; sorusuyla çizdim yolumu biraz da. Sürekli başka ihtimaller düşleyerek...&rdquo; </span></p>
        <p style="text-align: justify;"><span>Bu arada doğup büyüdüğü yerden çıkma arzusu, geldiği yeri reddetmesinden değil, hayallerinin o küçük yere sığamayıp taşmasından. &ldquo;Ne olursa olsun geldiğin yer senin en gerçek, en </span><span style="background-color: transparent; font-family: inherit; font-size: inherit; font-style: inherit; font-variant-ligatures: inherit; font-variant-caps: inherit; font-weight: inherit; letter-spacing: 0px;">katıksız halin. Ne kadar reddetsen de, bu böyle! Orayı reddetmemek kendin için en hayırlısı. Başkaları hayatımızdan kopup gittiğinde yine kendimizle kalmıyor muyuz?&rdquo;</span></p>
        <div class="page" title="Page 10">
          <div class="section">
            <div class="layoutArea">
              <div class="column">
                <p style="text-align: justify;"><span>Yıllar içerisinde değişmemiş, dönüşmüş Özdemir. &ldquo;Özümün ne olduğunu erken yaşta kabul ettim.&rdquo; </span></p>
                <p style="text-align: justify;"><span>Öz demişken aşktan dem vurmadan olmaz. Nihayetinde aşk da bir öz, hatta dünyayı kurtarabilecek yegane duygu bence. &ldquo;Aynen öyle! Ne cinsiyete ne de tek bir kişiye bağlayabilirim. En büyük aşk içimiziz. İçimizdeki aşk bir başkasında karşılık bulduğunda tadından yenmiyor. Ama bu karşılık evde baktığın bir bitkide de bulunabilir, işinde de&rdquo; diyor ve aşktan korkanlardan da uyarı minvalindeki sözlerini esirgemiyor. &ldquo;Üzülmekten veya kırılmaktan korktuğunuz için duygularınızı saklamayın. Paylaşmadan içinize gömdüğünüz aşkın hiçbir kıymeti yok. Öyle dünyayı kurtaramazsınız, benden söylemesi.&rdquo; </span></p>
              </div>
            </div>
          </div>
        </div>
      </div>
    </div>
  </div>
</div>

<div class="page" title="Page 10">
  <div class="section">
    <div class="layoutArea">
      <div class="column">
        <p><span>&ldquo;Yola çıktığın insanın vicdanlı olması en önemli şey. Dürüstlük bile vicdandan doğuyor. Vicdanlıysan kırmaktan korkuyorsun ve yol dur noktası olmadan uzun sürüyor.&rdquo; </span></p>
      </div>
    </div>
  </div>
</div>

<div class="page" title="Page 10">
  <div class="section">
    <div class="layoutArea">
      <div class="column">
        <div class="page" title="Page 10">
          <div class="section">
            <div class="layoutArea">
              <div class="column">
                <p style="text-align: justify;"><span>Hoş, dünyayı tükettiğimiz gibi duyguları da tüketiyoruz. Aşk bile tüketilebilinen bir ürüne dönüştü göz göre göre... &ldquo;Tüketim adı altında bahsettiğimiz hiçbir şey, içinde aşkı ve sevgiyi barındırmıyor. Olsa olsa beğeni, etkilenme veya vakit geçirmek olabilir. Galiba merakımız kalmadı. Yitip gitti. Her şey elimizin altında, anında ulaşılabilir durumda. Bir de yara almaktan korkanlar kulübü var tabii. Üyelerine geçmiş olsun. Üstüne üstlük yetersizlik hissi de eklenince, yaşanan&nbsp;</span></p>
                <div class="page" title="Page 11">
                  <div class="section">
                    <div class="layoutArea">
                      <div class="column">
                        <p style="text-align: justify;"><span>şey aşkın yanına yaklaşamadan basıp gidiyor. Biraz gerçekçiyim bugün&rdquo; diyor gülerek. </span></p>
                        <p style="text-align: justify;"><span>&ldquo;Kendi gerçeğimizden, kendimizden kaçarak ne kadar keşfedebiliriz ki?&rdquo; diye soruyorum. Cevabı dürüst. &ldquo;İnsanlara sevgi aşılamak bizim görevimiz. Sevginin olduğu her ilişkiye yüzde yüz vererek başlamalı. Eğer karşı taraf bunu reddediyorsa uyanış için daha vakti var demektir. Bir gün gelecek, tüketimi de tüketeceğiz. Tüketerek yaşadığımız bu zaman kaybı uyumakla aynı şey.&rdquo; Her şeye rağmen ümidini koruyor. &ldquo;Yeterince sevgi alamadığımız için sevgiye ihtiyaç duyduğumuz günler yakındır.&rdquo; </span></p>
                        <p style="text-align: justify;"><span>&ldquo;O gün bir an önce gelsin Demet!&rdquo; diyorum. </span></p>
                        <p style="text-align: justify;"><span>Sevdiklerinden kolay kolay gidemeyecekmiş gibi bir hali var. Dile getirdiğimde &ldquo;Galiba sen de gidemeyenlerdensin&rdquo; diye bir kahkaha patlatıyor. Deli deliyi gözünden tanır misali. &ldquo;Herkesle iyi geçinirim ama çok sevdiklerim sayılıdır. Onlar kendilerini çok iyi biliyor. Onlardan vazgeçmem mümkün değil.&rdquo; </span></p>
                        <p style="text-align: justify;"><span>Hepimiz sevdiğimiz kadar sevgi bekliyoruz. Karşılık bulamayınca hırçın sularda boğmamız, boğulmamız galiba bu yüzden. Oysa herkesin sevgi kalıbı farklı. Bazılarının sevgisi bir kahve fincanına anca sığıyor, bazılarınınki ise derya deniz. &ldquo;Aşk ve sevgi kabulden geçiyor. Yargılamadan, çekip gitmeden önce karşı tarafın sevgiyle nasıl </span><span style="background-color: transparent; font-family: inherit; font-size: inherit; font-style: inherit; font-variant-ligatures: inherit; font-variant-caps: inherit; font-weight: inherit; letter-spacing: 0px;">tanıştığına bakmak, çocukluğuna inmek gerekiyor. Sevmiyor değildir, belki gerçekten sevemiyordur, kim bilir...&rdquo;</span></p>
                        <div class="page" title="Page 11">
                          <div class="section">
                            <div class="layoutArea">
                              <div class="column">
                                <p style="text-align: justify;"><span>&ldquo;Baktık, gördük, tespit ettik. Peki ya tedavisini üstleniyor muyuz?&rdquo; diyorum hepimizin cevabını aradığı soruyu yönelterek. &ldquo;Ne olursa olsun hayatta kimseyi değiştiremezsin. Çok sevsen de sevdiğinin almak istediği kadar sevmiş oluyorsun aslında. Belki senin sunduğun sevgi yıllar sonra sensiz başka bir biçimde filizlenecek. Güzel bir </span><span style="background-color: transparent; font-family: inherit; font-size: inherit; font-style: inherit; font-variant-ligatures: inherit; font-variant-caps: inherit; font-weight: inherit; letter-spacing: 0px;">aile kurduğunda hatırlayacak mesela... Sevginin aktarılmasına, dönüşmesine izin vermek lazım.&rdquo;</span></p>
                                <p style="text-align: justify;"><span>Kendi şansını kendi yaratanlardan Özdemir. Kader denilen yola inanıyor ama yönümüzü kendimizin seçmesi gerektiğini savunuyor. &ldquo;Kader, alın yazısından ziyade bir yol haritası gibi. Hangi duraklara uğrayacağın, hangi yöne gideceğin senin elinde. Pusula sensin yani...&rdquo; </span></p>
                                <p style="text-align: justify;"><span>Çoğu zaman pusulanın yönünü şaşırdığı dijital bir mecra var: Sosyal medya. Mütemadiyen gözetim altında yaşama hissiyatından yorulmuyor mu, merak ediyorum. &ldquo;Yaşadığın mahallede de bir çeşit gözetim altındasın ama sosyal medya kadar kalabalık bir mahalle yok tabii. Başlarda çok sinirleniyordum, nihayet başa çıkmayı öğrendim. Takmıyorum diyemem. Bazen üzüldüğüm anlar oluyor. Şahsıma yapılan kırıcı yorumlar bir tarafa, görüp okuyacağımızı bile bile insanların bu denli kötülük kusabilmesi asıl üzüntüm. Nihayetinde&nbsp; </span><span style="background-color: transparent; font-family: inherit; font-size: inherit; font-style: inherit; font-variant-ligatures: inherit; font-variant-caps: inherit; font-weight: inherit; letter-spacing: 0px;">herkes kendini yansıtıyor. Yansıyanlar üzücü.&rdquo; </span><span style="background-color: transparent; font-family: inherit; font-size: inherit; font-style: inherit; font-variant-ligatures: inherit; font-variant-caps: inherit; font-weight: inherit; letter-spacing: 0px;">Sözünü ettiğimiz bu &lsquo;eleştiri profesörlüğü&rsquo;, &lsquo;ahlak bekçiliği&rsquo; salt </span><span style="background-color: transparent; font-family: inherit; font-size: inherit; font-style: inherit; font-variant-ligatures: inherit; font-variant-caps: inherit; font-weight: inherit; letter-spacing: 0px;">sosyal medyayla sınırlı değil elbet. Magazin basını da son yıllarda örgütlü bir ahlak bekçiliğine soyunmuş durumda. Derisi kalınlaşsa da rahatsızlığını dile getiriyor ve bir ricada bulunuyor. &ldquo;Lütfen tanımadığımız kişiler hakkında kötü şeyler söylemeyelim!&rdquo;</span></p>
                                <div class="page" title="Page 11">
                                  <div class="section">
                                    <div class="layoutArea">
                                      <div class="column">
                                        <p style="text-align: justify;"><span>Şu sıralar en büyük heyecanlarından biri evlilik ve yeni dizisi Dünyayla Benim Aramda. Evliliğe sonra geleceğiz. Önce diziden ve canlandırdığı İlkin karakterinden konuşalım istiyorum. Bir moda dergisinin genel yayın yönetmeni İlkin. Zeki, havalı, güzel, başarılı, hırslı ama iç dünyasında çarpıcı şekilde güvensizlik hisseden bir karakter. İlkin&rsquo;in yaralarını masaya yatırmadan evvel role nasıl hazırlandığını soruyorum. &ldquo;Moda dünyasıyla alakalı herkesin algısında ezber bir kalıp var. &lsquo;Genel yayın yönetmeni herkese üst perdeden bakan, sinirli bir tiptir&rsquo; gibi klişeler. İlkin&rsquo;i oynarken bu klişeleri yıkmak istedim çünkü bu algının gerçek dünyada bir karşılığı yok.&rdquo; Sayısız moda ve dergi çekiminde yer alan biri olarak tecrübeden konuşuyor tabii. &ldquo;Ama bu karakterin bende bir ağırlığı da olmadı değil. İlk kez 30 yaş üzeri, kendinden emin, ayakları yere sağlam basan fakat diğer yandan duygusal defoları olan bir kadını canlandırdım.&rdquo; </span></p>
                                        <p style="text-align: justify;"><span>Senaryodan okuduğum kadarıyla Özdemir&rsquo;in bahsettiği defo </span><span style="background-color: transparent; font-family: inherit; font-size: inherit; font-style: inherit; font-variant-ligatures: inherit; font-variant-caps: inherit; font-weight: inherit; letter-spacing: 0px;">İlkin&rsquo;in aşktaki emniyetsiz hali ve hırsları. &ldquo;Kariyeriyle kafayı bozmuş durumda. Hedef belirlemiş ve hedefleri doğrultusunda yürümüş. Hırsları benden katbekat daha tehlikeli. İlkin ile benzemeyen noktalarımız o kadar çok ki! İlk kez benden bu kadar ayrışan bir karakterle buluştum.&rdquo;&nbsp;</span></p>
                                      </div>
                                    </div>
                                    <div class="layoutArea">
                                      <div class="column">
                                        <p></p>
                                      </div>
                                    </div>
                                  </div>
                                </div>
                              </div>
                            </div>
                          </div>
                        </div>
                      </div>
                    </div>
                  </div>
                </div>
              </div>
            </div>
          </div>
        </div>
      </div>
    </div>
  </div>
</div>

<div class="page" title="Page 11">
  <div class="section">
    <div class="layoutArea">
      <div class="column">
        <p><span>"Aşk ve sevgi kabulden geçiyor. Yargılamadan, çekip gitmeden önce karşı tarafın sevgiyle nasıl tanıştığına bakmak, çocukluğuna inmek gerekiyor. Sevmiyor değildir, belki gerçekten sevemiyordur, kim bilir..."</span></p>
      </div>
    </div>
  </div>
</div>

<div class="page" title="Page 11">
  <div class="section">
    <div class="layoutArea">
      <div class="column">
        <p style="text-align: justify;"><span>Diziyi izlediğinizde üzerine düşüneceğiniz bir kavram da ilişkilerin tadı tuzu olan oyunlar ve güven duygusu. Spoiler vermeyeyim ama İlkin karakteri başta heyecanlı bir oyunla ördüğü duygu durumunu zamanla güvensizliğe evirerek güven konusunda sınıfta kalıyor. &ldquo;Tuhaf olan hissettiği güvensizlikle hikayenin seyrini kendisinin değiştirmesi aslında. Ortada hiçbir şey yokken, her şey birbirini daha iyi anlamak için kurgulanan bir oyunken ansızın beliren bir kuşkuyla güvensizliğin ortaya çıkmasına mahal veriyor. Oturup konuşulsa çözülebilecek bir şey halbuki.&rdquo; </span></p>
        <p style="text-align: justify;"><span>İlkin&rsquo;den yola çıkarak hiç kimsenin bir ilişkiyi bitirme cesareti gösteremediği konusunda hemfikiriz. &ldquo;Yüzleşmek ağır mesele çünkü. Yüzleştikten sonra tıpkı deniz çekildiğinde karaya vuran yosunlar gibi beliren yalnızlık korkusu da cabası.&rdquo; </span></p>
        <p style="text-align: justify;"><span style="background-color: transparent; font-family: inherit; font-size: inherit; font-style: inherit; font-variant-ligatures: inherit; font-variant-caps: inherit; font-weight: inherit; letter-spacing: 0px;">Yalnızlık mı yoksa ıssızlık mı? Issızlık mı veya kimsesizlik mi, diye sorgularken hayal kırıklıklarına geliyor söz. Kurulması güzel de kırılması can yakıyor. &ldquo;Normalde hayal kırıklığı yaşadığımda hep&nbsp;</span></p>
        <div class="page" title="Page 14">
          <div class="section">
            <div class="layoutArea">
              <div class="column">
                <p style="text-align: justify;"><span>dışa dönük biriydim. Dışarıya belli etmeden hemen üstesinden gelmeye çalışırdım. Büyütmek istemediğimden, kendimi korumak için... Şimdi ise kendimle baş başa kalmayı yeğliyorum. Tartıyorum, ölçüyorum, biçiyorum. İlk defa kendimi düşündüğümü fark ettim. Hayal kırıklığı temelinde negatif bir kelime gibi görünse de doğru yerden okunduğunda müthiş bir şey! İyileştiriyor, üstelik şahane bir farkındalıkla!&rdquo; </span></p>
                <p style="text-align: justify;"><span>Farkındalık. Yaşadığımız toprakların kanayan yarası. Bu diyarlarda kadın olmak, ünlü olmak, çocuk olmak, çicek olmak hatta böcek olmak bile zor. Ama yeni nesil her şeye rağmen aktivist bir ruh ile dünya erkine meydan okuyor. Eşitlik istiyorlar, adalet istiyorlar, haksızlığın karşısında duruyorlar ve en doğal hakları olan yaşanabilir bir dünyanın hayalini kuruyorlar. Yeşili, mavisi ve tüm renkleriyle. </span></p>
                <p style="text-align: justify;"><span>&ldquo;Değişim en başta kendimizde başlıyor. Önce kendi hakkımızı savunmayı öğrenmeliyiz. Önce kendimize saygı duymalıyız ki bizden farklı olana da saygı duyabilelim. Bir insanın fikrini dinlememek, bir kadının hayalini dinlememek en büyük şiddet. Er ya da geç hayal ettiğimiz kolektif bilinç yine kendimizden, bizden yani bireyden doğacak.&rdquo; </span></p>
                <p style="text-align: justify;"><span>Oyunculuğunun yanı sıra dans etmek de kendini yaratıcı şekilde ifade ediş biçimi; hatta bana kalırsa son dönemde dans ederken </span><span style="background-color: transparent; font-family: inherit; font-size: inherit; font-style: inherit; font-variant-ligatures: inherit; font-variant-caps: inherit; font-weight: inherit; letter-spacing: 0px;">kreatif bir protesto bile sergiliyor Özdemir. &ldquo;Hiçbir kadını, kız çocuğunu benim üzerimden örnek göstererek belini kıvırmakla, dans etmekle ve dans ederken giyeceği kıyafetiyle ilgili eleştiremezsiniz.&rdquo; Dans eden kızları kastederek &ldquo;Genç bir kızın kendini ifade etme şeklinden mahrum bırakılmasına izin veremem&rdquo; diyor.&nbsp;</span></p>
              </div>
            </div>
          </div>
        </div>
      </div>
    </div>
  </div>
</div>

<div class="page" title="Page 14">
  <div class="section">
    <div class="layoutArea">
      <div class="column">
        <p style="text-align: justify;"><span>Sinema ve televizyon sektöründeki sorunlar da sohbetimizin gündeminde. Mesela bitmek bilmeyen çekim saatleri, dizilerin uzunluğu. Bir bölüm iki sinema filmine denk neredeyse. Disney+ gibi dijital platformlar sayesinde koşulların olumlu yönde değiştiğinden bahsediyor. &ldquo;Eskiden hayatımızda dijital platform diye bir şey yoktu. Şu anda bu platformlar aracılığıyla birçok oyuncu, birçok senarist</span><span style="background-color: transparent; font-family: inherit; font-size: inherit; font-style: inherit; font-variant-ligatures: inherit; font-variant-caps: inherit; font-weight: inherit; letter-spacing: 0px;">ve ekip tam olarak olmasa da istediği şartlarda çalışmaya başladı. Ekipler yenilendi, gençleşti. Geçen yıldan bu yana ekranda hiç görmediğimiz oyuncularla tanışır olduk. Ekiplerdeki gençler de öyle, inanılmaz şeyler yapıyorlar.&rdquo;</span></p>
        <p style="text-align: justify;"><span>Yeri gelmişken oyuncular arasındaki hiyerarşik düzeni ve kategorileri de eleştiriyor. &ldquo;Dram oynayan komediyi küçümseyebiliyor veya komedi yapana dram, nitelikli gelmiyor. Kendi içimizde, en net haliyle, aynı yolun yolcusunda var sıkıntı. Mesela benim en keyif alarak izlediğim şey, Brad Pitt&rsquo;in bir yapımda üç sahnelik bir role hayat verebilmesi. En büyük hayallerimden biri bu bilinci Türkiye&rsquo;ye&nbsp; </span><span style="background-color: transparent; font-family: inherit; font-size: inherit; font-style: inherit; font-variant-ligatures: inherit; font-variant-caps: inherit; font-weight: inherit; letter-spacing: 0px;">getirebilmek. Bunu yeni yazan, yeni oyunculuk yapan insanların işlerinde gerçekleştirmek istiyorum. Düşünsene, bir sinema filminde ismim bile geçmeyecek. Bir bölümde sadece 1.5 dakikalığına bir kasiyer olarak görüneceğim.&rdquo;</span></p>
        <div class="page" title="Page 14">
          <div class="section">
            <div class="layoutArea">
              <div class="column">
                <p style="text-align: justify;"><span>Hayatta her şeye rağmen bardağın dolu tarafını gören biri olarak, zor set şartlarından da olumlayabileceği dersler çıkarmış kendine. &ldquo;Bence Türkiye&rsquo;deki oyuncular, yurt dışındaki oyuncularla kapışır hatta onları geçebileceğimize bile inanıyorum. Bir sürü set aksiliği, yetiştirme telaşı, sürekli performans derken sette pişiyoruz. Adeta maraton koşuyoruz. Antrenmanlıyız!&rdquo; </span></p>
                <p style="text-align: justify;"><span>Kendisiyle alakalı bu kadar netleştiği bir dönemde yeni bir yola adım atıyor Özdemir. Mutlu, heyecanlı ve bembeyaz bir yol. Biraz da ürkütücü. En azından benim için. Resmi olarak iki kişi için düşünme hali. İmzalı bir sorumluluk... &ldquo;Kendimizi birey olarak ne kadar tamamlanmış hissetsek de yeni yolculuklara ihtiyaç duyuyoruz bence. Ve birlikte keşfetmek bu yolculuğun en güzel hali. Hiçbir şeyin sonsuza dek süreceğine dair bir garantisi yok. Hem ne olacağını bilememek de heyecanlıymış, inan.&rdquo; &nbsp;</span></p>
                <div class="page" title="Page 14">
                  <div class="section">
                    <div class="layoutArea">
                      <div class="column">
                        <p></p>
                      </div>
                    </div>
                  </div>
                </div>
              </div>
            </div>
          </div>
        </div>
      </div>
    </div>
  </div>
</div>

<div class="page" title="Page 14">
  <div class="section">
    <div class="layoutArea">
      <div class="column">
        <p><span>&ldquo;Ne olursa olsun geldiğin yer senin en gerçek, en katıksız halin. Ne kadar reddetsen de, bu böyle! Orayı reddetmemek kendin için en hayırlısı. Başkaları hayatımızdan kopup gittiğinde yine kendimizle kalmıyor muyuz?&rdquo; </span></p>
      </div>
    </div>
  </div>
</div>

Demet Özdemir ile aşk ve sevgi üzerine

Tags

Tavsiye edilen içerikler

SAAT

OMEGA'dan yeni butik

MODA

Burtoncore estetiği hakkında bilmeniz gerekenler

Be Well

Uzak Doğu ilhamlı güzellik: Akupunktur

LIFESTYLE

Duyuları harekete geçiren yolculuk

Kapak Hikayesi

Caroline Daur L'Officiel Aralık'ta

MODA

2024-25 Chanel Métiers d'Art

HABERLER

Yılın güzellik etkinliği

HABERLER

Yeni yılın büyüsü