Scorpios Bodrum yakın markajda
Bodrum’un farklı bir dünyanın kapılarını aralayan destinasyonuna doğru yola çıkıyoruz. 2015 yılında Thomas Heyne ve Mario Hertel tarafından kurulan Scorpios büyümeye Bodrum’da devam ediyor. Açılışı üzerine konuşmak için Thomas Heyne ile bir araya geldiğimiz sohbette, Scorpios kültüründen yola çıkarak mutfaktan müziğe, lokasyondan mimariye Scorpios Bodrum’u keşfediyoruz.
Scorpios Mykonos ikonik bir destinasyon haline geldi. Scorpios deneyimini Bodrum'a taşıma fikri nasıl ortaya çıktı ve bu yeni lokasyonun markanın mirasını nasıl temsil edeceğini düşünüyorsunuz?
Birkaç yıl önce, yeni destinasyonlar keşfederken Bodrum'da nefes kesici bir yarımada keşfettim. Bölgenin zengin kültürel geçmişinden büyülendim ve kıyı şeridinin o karakteristik enerjisine çekildim. Burası, Mykonos lokasyonumuzun atmosferine yeni bir yorum katmak için mükemmel bir yer gibi hissettirdi. Mario, Scorpios’un diğer yarısı ve ben, kapsamlı bir “well-being” deneyimi fikri ile müzik, sanatsal deneyler, wellness ve doğayı birleştirerek bu fikir üzerinde oynamaya başladık. Biz burda değişim, birlikte yaratım ve genişleme için bir alan, yerel sanat sahnesi için bir platform ve Scorpios topluluğu için bir buluşma yeri öngördük.
Akdeniz kültürü hem Mykonos hem de Bodrum'da derinlemesine kök salmış durumda. Scorpios Bodrum deneyimine yerel Türk unsurlarını nasıl entegre etmeyi ve eş zamanlı olarak markanın özünü de nasıl korumayı planlıyorsunuz?
Türk kültürü birçok açıdan ilham verici ve Scorpios kimliğine çok güzel bir katkı. Yemek, bu kültürü sergilemek için harika bir fırsat. Bizim yemek konseptimiz Doğu Akdeniz mutfağına dayanıyor, doğal olarak da Türk malzemelerini ve yemeklerini benimserken yerel unsurları da entegre ederek markamıza sadık kalıyoruz. Benzer şekilde, müzik programımız da Türk yeteneklere yer vererek her Cumartesi Türk sanatçılarının yer aldığı özel bir lineup sunuyoruz. Ayrıca, Bodrum personelimizin yaklaşık %90’ı Türkiye'den, hatta çoğu da Bodrum ve çevresinden. Bu inanılmaz ekibin Scorpios ruhunu yeni yönleriyle yansıtmasına şahit olmak için sabırsızız.
Bugünden itibaren, Scorpios'un bir marka olarak geleceği ile ilgili neler öngörüyorsunuz? Bodrum'un ötesinde keşfetmek için heyecanlandığınız yeni yerler veya inovatif konseptler var mı?
Her açısıyla işimizde geleceğe bakar ve ilham verici yenilikleri kucaklarız. Markamızın genişlemesi ve gelişmesi için tek yolun, açık fikirlilik ve bilinmeyene karşı meraklı bir tutum geliştirmenin olduğuna inanıyoruz. Bu aynı zamanda bizi çok heyecanlandıran Encounters formatımızın da fitilini ateşledi. Performans ve görsel sanatlardan sağlık ve teknolojiye kadar çeşitli disiplinlerde kültürel deneyimi teşvik eden bir platform olarak Encounters'ı oluşturduk. Refik Anadol ile birlikte gerçekleştirdiğimiz ilk Encounters deneyimi "In Resonance" çok başarılıydı. Bu yaz, yeni Encounters sezonumuz olan "Evolving Perspective," insan-makine iş birliklerini inceleyecek, teknoloji ile natürel dünyanın yakınlaşmasına bakacak ve inovasyon ile sürdürülebilirliğin yeni bir dönemini başlatacak. Ayrıca, Tulum, Dubai ve Atina'da başlattığımız Encounters programını büyütmeyi ve ufkumuzu genişletip kültürel değişimleri teşvik etmeyi planlıyoruz.
Çalışmalarınız sizi dünyanın en güzel yerlerine götürüyor. Mykonos’un ve şimdi de Bodrum'un hangi yönleri size kişisel olarak uyumlanıyor ve bu bölgeler vizyonunuza nasıl ilham kaynağı oluyor?
Dünyada zamanın benzersiz şekillerde deneyimlendiği yerler olduğuna inanıyorum. Mykonos ve Bodrum'un sahip olduğu mitoloji, buraya belirli bir spiritüellik kazandırıyor. Göz alıcı arka planıyla antik tarih, yerel kültürün sıcaklığı ve misafirperverliği ile buluşuyor. Bu derin kökleri olan maneviyat ve bölgeyle olan bağlantı beni son derece etkiliyor, tıpkı, Tulum’da hissettiklerim gibi. Bu yerlerin hikayeleri ve içerdiği maneviyat, yeni Scorpios hikayesine ilham verdi.
Akdeniz beslenme şekli besleyiciliği ve canlı lezzetleriyle ünlü. Bu unsurları Scorpios’un yemek deneyimine nasıl dahil ediyorsunuz ve Bodrum'da konukları bekleyen benzersiz dokunuşlar nelerdir?
Scorpios'un mutfağı ağırlıklı olarak Doğu Akdeniz’e dayanıyor; deniz ürünleri, bakliyatlar, sebzeler, ızgara etler ve zeytinyağı içeriyor, ince Meksika etkileri de renk katıyor. Mutfak yöneticimiz Athinagoras Kostakos ve baş şefimiz Alexis Zopas sadelik ve kaliteli malzemelere odaklanıyor. Konukların keşfetmesine olanak sağlayan sade yemeklerden oluşan büyük paylaşım tabakları ve yoğun lezzetlere sahip küçük tabakları servis ediyoruz. Her lokasyon, yeni gastronomik yaratıcılıklara ilham veren en iyi yerel malzemeleri içermektedir. Scorpios’un klasiklerinden olan limonlu kabaklı linguine ve avokadolu cacık, yerel favorilerden olan çiğ köfte ve özel soslarımızdan ariani gibi tatlarla birlikte yer alacak. Ayrıca bol miktarda işlenmemiş ve vegan seçenekler de yer alıyor menüde.
Dünyada zamanın benzersiz şekillerde deneyimlendiği yerler olduğuna inanıyorum...
Konaklama sektöründe bir lider olarak, bu alanda kendi imzasını atmak isteyen girişimcilere ne gibi tavsiyeler verirsiniz?
Benim tavsiyem deneyimler yaratmaya odaklanmak ve markanızın benzersiz hikayesini anlamak ve belirtmektir. Bugünün gezginleri sadece konaklayacak veya yemek yiyecek bir yer değil; tüm duyularını harekete geçirecek kalıcı etkiler bırakan bütüncül deneyimler arıyor. Hayatta açık gözlerle yürüyün ama hedeflerinize de sadık kalın. Bir vizyonunuz ve bunu gerçekleştirmek için kararlılığınız olmalı.
Ufukta Scorpios Bodrum varken, Mykonos'a kıyasla bu yeni ortamda nasıl bir enerji ve atmosfer yakalamayı umuyorsunuz?
Yarımada konumu sebebiyle, Scorpios Bodrum kendine özgü bir dünya gibi hissettiriyor. Bu duygu, kültürel programlamamızda yansıtılıyor, özellikle The Ritual Space'de. Burası, maneviyat, doğa, bireysel üstünlük ve toplu bağlantıyı içeren, refaha holistik bir yaklaşımla yönlendiren tören ve toplantılara ev sahipliği yapacak. Bungalovların eklenmesi ve gece boyunca kalma imkanı, Mykonos’dan gelen enerjiyi tamamen rahatlayıp yavaşladıkları bir sığınağa dönüştürerek Scorpios’a karşı yeni bir bakış açısı getiriyor.
Topluluk ve bağlantı Scorpios'un kültürünün tam merkezinde gibi görünüyor. Bodrum'da hem yeni hem de eski konuklar arasında bir topluluk ve aidiyet duygusunu nasıl geliştirmeyi planlıyorsunuz?
Topluluk ve aidiyet duygusunu teşvik etmek Scorpios’da organik olarak gerçekleşir. Uluslararası tanınan müzisyenler, DJ'ler ve yükselmekte olan sanatçılardan oluşan eklektik bir karışımın küratörlüğünü yaparak, oldukça çeşitli bir kalabalığı kendimize çekiyoruz. Bu da beklenmedik bağlantılara yol açıyor. Bu topluluk odaklı yaklaşımı, birçok yemeğin paylaşılacak şekilde sunulduğu mutfak seçeneklerimize de yansıtıyoruz. Misafirlerimizin kendilerini iyi, kucaklanmış ve ilham almış hissetmelerini istiyoruz. Büyümeyi ve aidiyet duygusunu ateşleyen de bu unsurların birleşimidir.
Scorpios'un estetiği ve ambiyansı onun cazibesinin ayrılmaz bir parçası durumunda. Bodrum lokasyonunda hangi mimari ve tasarım unsurlarını sergilemeyi heyecanla bekliyorsunuz?
Bu projeyi Scorpios’un bir evrimi, Mykonos'ta elde ettiğimiz başarıyı pekiştirmek ve bir sonraki aşamaya taşımak olarak görüyoruz. Üstü açık alanı, brutalist mimarisi, ses banyosu odaları ve samimi konser alanlarıyla, 12 bungalovumuzun enerjisini mükemmel şekilde tamamlayan The Ritual Space için özellikle çok heyecanlıyız. Her bungalovun bir sonsuzluk havuzu ve eğlence için dış mekanı var, hepsi unutulmaz manzaralar sunuyor. Arazi boyunca, tasarım doğal malzemelerin zamansız güzelliğinin hakkını veriyor, kusurlarını yok saymıyor ve hayata karşı genel tutumumuzu yansıtıyor. Bulutsuz bir gökyüzü bir hafta sonra sıkıcı olurdu.