Saatler sadece saniyeleri birbirine ekleyen mekanizmalardan ibaret değil, onlar aynı zamanda bir&ccedil;ok farklı referansın buluşma noktası.

Sosyal medya akışımda birbirini takip eden haberlerden birisi, yarının teknolojisini sunmayı vadeden artırılmış ger&ccedil;eklik g&ouml;zl&uuml;ğ&uuml;nden diğeriyse 70&rsquo;lerin başında y&uuml;ksek saat&ccedil;ilik d&uuml;nyasını kasıp kavuran bir tasarım trendini yeniden yorumlayan saat koleksiyonundan bahsediyor. Her ikisi de merakımı cezbetmiş olsa da &ouml;nceliği referansı sağlam olan saat koleksiyonu haberine veriyorum. Bundan yıllar &ouml;nce b&uuml;y&uuml;k başarı kazanmış ve r&uuml;şt&uuml;n&uuml; ispat etmiş bir tasarım yaklaşımına bug&uuml;n&uuml;n bilgi birikimi ve imkanlarıyla yeniden bakmak beni hayatımıza anlamlı bir şekilde girip giremeyeceği me&ccedil;hul bir &ldquo;uzay &ccedil;ağı&rdquo; oyuncağından daha &ccedil;ok heyecanlandırıyor.
Değerlerini, geleneklerini ve deneyimlerini nesilden nesle aktararak y&uuml;ksek saat&ccedil;ilik end&uuml;strisine y&uuml;zyıllardır katkı sağlayan saat tasarımcısı ve &uuml;reticileri i&ccedil;in sınırları zorlamak her zaman denenmemişi denemek anlamına gelmiyor. Son d&ouml;nemlerde sıklıkla karşımıza &ccedil;ıkmaya başlayan &ldquo;yeniden yorumlanmış&rdquo; modeller sadece saat tutkunlarının nostalji arayışını tatmin etmeyi hedeflemekle kalmıyor; aynı zamanda ekonomik dengelerin s&uuml;rekli değiştiği ve belirsizliğin h&uuml;k&uuml;m s&uuml;rd&uuml;ğ&uuml; d&ouml;nemlerde saat &uuml;reticilerinin garantili sonu&ccedil;lar elde edebileceklerine inandıkları bir iş planı ve gelir modeliyle g&ouml;rece daha g&uuml;venli bir şekilde ilerlemelerine hizmet ediyor.

&Ccedil;ok&ccedil;a karşılaştığımız &ldquo;bozulmadıysa d&uuml;zeltmeye uğraşma&rdquo; deyimiyle &ccedil;elişecek şekilde; bozulmak bir kenara dursun, hali hazırda y&uuml;ksek beğeni toplamış ve ticari başarısı kanıtlanmış bir tasarımın referans alınmasıyla yola &ccedil;ıkılan geliştirmelerin ya da g&uuml;ncellemelerin saatseverler i&ccedil;in farklı anlamlara geldiği ortada.
Yeniden yorumlanan ikonik bir koleksiyon ya da saat modeli pek &ccedil;ok saatsever i&ccedil;in tarihin tozlu sayfalarından gelen g&ouml;rkemli bir hatırayı ilk elden yaşama hissini sembolize ediyor. &Ouml;yle ya, y&uuml;ksek saat&ccedil;ilik end&uuml;strisi asırlara uzanan bir bilgi birikimine sahip ve ne yazık ki bizim gibi 2000&rsquo;lerde b&uuml;y&uuml;yen nesiller i&ccedil;in bu ilklerle, en&rsquo;lerle dolu hikayede geriye d&ouml;nmek m&uuml;mk&uuml;n değil. Saat&ccedil;ilik d&uuml;nyasını değiştirecek nitelikteki orijinal tasarımların g&uuml;n&uuml;m&uuml;zde sadece markaların arşivlerinde ya da şanslı saatseverlerin kasalarında yer alması da saatseverlerin bu tasarımlara erişebilmesi ya da en azından erişmiş gibi hissedebilmesi i&ccedil;in geriye tek bir yol bırakıyor: Yeniden yorumlama.
Saatseverlerin sahiplenme d&uuml;rt&uuml;s&uuml;n&uuml; saat &uuml;reticilerinin ekonomik planlarıyla b&uuml;t&uuml;nleştiren bu yeniden yorumlama stratejisi aslında bir hayli tartışılıyor. Bazıları var olan bir tasarımın &uuml;zerinden tekrar tekrar gitmenin yeni bir şeyler s&ouml;ylemeye imkan vermediğinin altını &ccedil;izerken bazılarıysa hem end&uuml;stri hem t&uuml;ketici nezdinde iyi işleyen bu stratejinin her iki tarafı da tatmin eden sonu&ccedil;larından bahsediyor.

Y&uuml;ksek saat&ccedil;ilik end&uuml;strisi, tıpkı diğer yaratıcı alanlarda olduğu gibi, ilhamı sadece kendisinde aramıyor. Bir orman y&uuml;r&uuml;y&uuml;ş&uuml; sırasında karşınıza &ccedil;ıkabilecek rengarenk bir &ccedil;i&ccedil;ek, kitleleri etkisi altına alan bir ideoloji, y&uuml;zyıllar sonra bile g&uuml;ncel kalacak bir roman kahramanı ya da d&uuml;nya tarihine kazınan &ouml;nemli bir gelişme; aklınıza gelebilecek pek &ccedil;ok konu bir saatin tasarım yolculuğunda &ccedil;ıkış noktası haline gelebiliyor. Elbette zaman i&ccedil;erisinde bu &ccedil;ıkış noktaları kendi i&ccedil;erisinde anlamlı bir şekilde sınıflanmaya başlıyor ve b&uuml;y&uuml;k resme baktığımızda birka&ccedil; farklı referans &ouml;ne &ccedil;ıkıyor.
&Ouml;rneğin, saniyelik hatta saliselik farkların sonucu etkilediği rekabet&ccedil;i spor dalları. Omega, Longines, TAG Heuer ya da Panerai gibi markalar binicilik, motor sporları, dalış ve hatta olimpiyat oyunları gibi incelikli zaman tutuculuğun &ouml;ne &ccedil;ıktığı alanlardan aldıkları ilhamla geliştirdikleri koleksiyonlar sayesinde hem y&uuml;zlerce marka arasında kendilerine ayrıcalıklı bir yer edinmeyi hem de saatseverlerin ilgi alanlarıyla &ouml;rt&uuml;şecek &ccedil;ağrışımlarda iz sahibi olmayı ama&ccedil;lıyor.
Benzer şekilde, resim ve heykel gibi sanat dallarından doğan yaklaşımların da bazen doğrudan tasarımcı iş birlikleri bazense daha kapsayıcı &ccedil;er&ccedil;evelerde yorumlanarak y&uuml;ksek saat&ccedil;ilik alanında kendisine yer bulduğunu s&ouml;yleyebiliriz. Fransız heykel tasarımcısı Richard Orlinski&rsquo;nin dokunuşuyla hayat bulan bir Hublot ile karşılaştığınızda ya da g&ouml;rsel tasarımcı Felipe Pantone&rsquo;nin g&ouml;r&uuml;n&uuml;r renk spektrumu denemeleriyle zenginleşen bir Zenith modelini elinize aldığınızda bu yaklaşımı yeniden hatırlayacağınıza ş&uuml;phe yok.
Yaratıldığı d&ouml;nemin tasarım yaklaşımı, yaratıcısının &ouml;zel ilgi alanı, bir spor etkinliği ya da bir teknolojik icat; bileğinizde taşıdığınız zaman tutucu sadece saniyeleri birbirine ekleyen bir mekanizma değil, aynı zamanda onlarca, y&uuml;zlerce farklı referansın harmanlandığı &ouml;zel par&ccedil;alar.

Bir zaman tutucunun sıfır noktası

Tags

Tavsiye edilen içerikler

MODA

MAX&Co. moda dünyasına yepyeni bir soluk getiren çarpıcı bir iş birliğine imza atıyor

PARTİ

Women In Film Max Mara Face of the Future Award

MODA

Moda tutkunlarının dikkat etmesi gereken 5 temel trend

ALIŞVERİŞ

Sade ve zamansız: Qupra

ALIŞVERİŞ

Moda dünyasına zamansız bir dokunuş

ALIŞVERİŞ

Amazon’un ödüllü 'Gülümseten Kasım' kampanyası başladı

YEMEK

Zarafetin ve lüksün adresi

ALIŞVERİŞ

Lüks moda ile gündelik stil arasındaki denge