Solo Dating hakkında bilmeniz gereken her şey
Son zamanlarda öne çıkan solo dating trendi hakkında neler biliyoruz?
Hiçbir sorumluluğumuzun olmadığı bir gün hayal edelim. Kaygılarımızı, yoğunluğumuzu, beklentilerimizi kenara bıraktığımız bir gün. Bugünü değerlendirmek için zihninizde bazı opsiyonlar var. Spor yapabiliriz, alışverişe çıkabiliriz, film izleyebiliriz... Peki tüm bu aktiviteleri yaparken neden elimiz birilerini davet etmek için telefona uzanıyor? Neden yalnız kalmaktan bu kadar korkuyoruz? Tercih edilen yalnızlığımız bizi yalnız bir insan mı yapar? Ya da yanımızda birkaç saatliğine kimseyi istememek bir çeşit “ıssız adam sendromu” mudur?
Konumuz romantik ilişkilerse eğer, romantik beklentiler gelip geçebilir, ancak kendimizle olan ilişkimiz sonsuza dek sürer. Neden kendi kendimize zaman geçirmeyi diğer kısa süreli ilişkilere tercih etmiyoruz? İşte solo dating kavramı burada devreye giriyor. Kendi kendine flört ve hatta bazen “masturdating” olarak da bilinen solo flört, iki kişi olmadan ve dolayısıyla dış doğrulama olmadan hayatı kucaklamaktır. Bütün mesele, birinin size katılmasını beklemeyi bırakmak ve yine de istediğinizi yapmaktan geçer. İki kişilik aktivitelerinizden akşam yemeği, sinemaya gitmek, bowling oynamak ya da karaoke yapmayı tek kişiye indirmek buna bir örnektir.
Solo dating’e neden bu kadar çekildiğimizin bazı sebepleri var. Öncelikle modern randevulaşma sürecinde tükenmek çok kolay. Karşı tarafın değişen planları, beklentileri ve inişli çıkışlı ruh halleri olabilir. Fakat buna adapte olmaya çalışayım diye istediğimiz şeylerden vazgeçmek aslında çok da akıllı bir seçim olmayabilir. Yalnız zaman geçirmek elbette yeni bir kavram değil, ancak istediğimiz şeyleri yapmak için başka insanlara ihtiyacımız olduğu fikrinden vazgeçmek, günümüzün çılgın dünyasında bir tür sağlıklı yaşam ve öz bakım olabilir. Nasıl ikili randevulara birini tanımak ve onunla ilişki kurmak için çıkıyorsak kendimizle olan randevularda da kendimizle olan ilişkimizi derinleştiririz. Kulağa güzel geliyor değil mi? Kahvaltınızdan hazırlanma rutininize kadar her şey 7/24 çevrimiçi olarak belgelenebilirken, kimin ne düşündüğüne bakmaksızın tamamen kendiniz için bir şeyler yapmak düpedüz özgürleştiricidir. Bu aslında kendi mahremiyetimizi geri kazanmanın bir yolu dahi olabilir. Ne de olsa insanlar için değil, kendimiz için yaşıyoruz.
Örneğin: Bir karar vermeden önce her zaman tavsiye almak zorunda olan biri misiniz? Yalnız buluşmalar bu davranışı bırakmaya yardımcı olabilir. Elbette onaylanma ihtiyacını hissettiğimiz zamanlar olur, fakat kendi isteklerimizin en iyi farkına kendimiz varırız.“Fark etmez” ya da “sen bilirsin” gibi kararı karşı tarafa bırakan cümleler kendi düşüncelerimizi değil karşı tarafı önceler. Sürekli dış doğrulama beklemek bizleri mutsuz edebilir. Karşı tarafa gösterdiğimiz ilgi ve şefkati belki de kendimize de gösterme zamanı gelmiştir.
Solo rating’in bir başka avantajı ise sosyal beterimizi sonuna kadar kullanma zorunluluğumuzun olmaması. Sosyalleşmek uğruna karşı tarafa soru sormaktan ve sürekli konuşmaktan yorulduğunuz zamanları hatırlıyor musunuz? Peki yalnız kalkmaktan korktuğumuz için öylesine çıktığımız keyifsiz randevulara ne demeli? Elbette sosyalleşmeye veya flörtleşmeye set çekelim demiyoruz. Fakat belki de artık kaliteli sosyalleşmeye/flörtleşmeye yer açmak ve arta kalan zamanlarda kendimizle kalkmaktan korkmama zamanı gelmiştir.